Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5342
Karar No: 2016/2355
Karar Tarihi: 03.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/5342 Esas 2016/2355 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/5342 E.  ,  2016/2355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2010/119-2014/569 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01/03/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... İmamgiler tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının eczacı olduğunu, eczacı kalfası olarak çalışan..."a yetki ve vekalet vermediği halde, davalı Banka"nın 02/06/2006 tarihli belgeye istinaden..."a çek karnesi teslim ettiğini,..."ın da davacı adına çek keşide ederek davacıyı zarara uğrattığını ileri sürerek; fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının kendi adına yetkisiz kişilere kredi kullandırıldığı, bu nedenle banka tarafından zarara uğratıldığı iddialarının geçersiz bulunduğu, eczane ....."a verdiği yetki nedeni ile alınan çek karnesinden dolayı davalıların herhangi bir kusurunun, ihmalinin ve özensizliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı Banka"nın... Şubesi müşterisi olan ve eczane işleten davacının yanında eczacı kalfası olarak çalıştırdığı..."a davalı Banka tarafından çek karnesi verildiği, çalışanın çek karnesini kullanarak davacıyı borçlandırdığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Banka tarafından davacının çalışanı..."a yetkisiz olarak çek karnesi verildiği iddiasına yönelik olarak, her ne kadar 02/06/2006 tarihli davacı tarafından davalı Banka"ya verilen ve içeriğinde “....nolu hesabıma ait çek karnesini ......"a verilmesini arz ederim. Saygılarımla. 02/06/200 6 Eczacı ...” yazan belgedeki imzanın davacıya ait olmadığı konusunda 27/09/2012 tarihli grafoloji raporu düzenlenmiş ise de imzanın ..."ya ait olduğu, zira dava dilekçesinin 2. Sayfasında 02/06/2006 tarihli belgedeki imzanın davacıya tehditle attırıldığının belirtildiği ve
    dolasıyla imzanın kabul edildiği, ancak imzanın bankaca tehditle alındığına dair kanıt ve belge bulunmadığı, kaldı ki bankayla görüşmeye giden davacıya bu belge gösterildiğinde davacının hemen belgeyi alıp yırtmaya çalıştığı, belgenin görevlilerce yırtılmış olarak kurtarıldığı, bu nedenle davacı hakkında... 1. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılarak 2009/337-2010/529 E/K sayılı ilamla davacının özel belgeyi yok etmek suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilip, kararın kesinleştiği, 02/06/2006 tarihli belgedeki imza davacıya ait olmasa davacının bu belgeyi yok etmek istemesi için herhangi bir neden bulunmadığı, bu nedenle davalı Banka tarafından yetkisiz kişiye çek karnesi verildiği ve bu nedenle davacının zarara uğratıldığı iddialarının geçersiz olduğu gerekçesine yer verilmiştir. Dava dilekçesinde 02/06/2006 tarihli yazıda yer alan kaşe üzerindeki sahte imzanın yanına davacının iki adet imzasının zor kullanılarak alındığı daha sonra bu kağıdın yırtıldığı ifade edilmektedir. Dosya içerisinde fotokopisi bulunan adı geçen belgedeki kaşe üzerine atılı bulunan imza yer alırken kaşenin sağına ve altına atılı bulunan imzaların üzerlerinin karalandığı, kaşe üzerinde yer alan imza üzerinde yapılan inceleme sonucunda belirtilen imzanın mevcut mukayese imzalarına atfen davacı ..."nın eli mahsulü olmadığı anlaşılmıştır. Bu suretle, davacı vekili tarafından açıkça adı geçen belgede kaşe üzerindeki sahte imzanın yanına davacının iki adet imzasının alındığının ifade edildiği, kaşe üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı belirtildiğine göre mahkeme gerekçesindeki belgedeki imzanın davacı tarafından kabul edildiği gerekçesi yerinde olmadığı gibi, belgenin yok edilmek istenmesinin belgedeki imzanın davacıya ait olduğu yönünde kabulü gösterdiği, böylece davalı Banka tarafından yetkisiz kişiye çek karnesi verildiği ve bu nedenle davacının zarara uğratıldığı iddialarının geçersiz olduğu yönünde varılan sonuç da doğru bulunmamaktadır.
    Bu durumda, çek karnesinin hesap sahibi dışında birine usulsüz teslimi tek başına zarar oluşturmaz. Dava dilekçesinde usulsüz teslim edilen çek karnesinde bulunan çekler nedeniyle zarara uğranıldığı bildirilmiş, 07/02/2011 tarihli celsede davacı vekilince usulsüz teslim edilen çek koçanında yer alan çeklerden dolayı ödeme yapıldığı bu ödemelerden dolayı işlemiş faizin zarar olarak talep edildiği ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece taraf delilleri de gözetilerek, zararın ne şekilde, hangi çekler sebebiyle ve ne suretle oluştuğu davacı tarafa tam olarak açıklattırılmalı, buna göre zararın irdelenmesi, davalıların kusurunun ve illiyet bağının araştırılması, varsa davacının icazet olarak nitelendirilecek eyleminin olup olmadığı taraf delilleri çerçevesinde araştırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi