11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/127 Karar No: 2017/7117 Karar Tarihi: 25.10.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/127 Esas 2017/7117 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2016/127 E. , 2017/7117 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
Katılan sıfatını alabilecek olan ve kovuşturma evresinde duruşmalara katılarak sanıktan şikayetçi olduğunu beyan ederek katılma iradesini ortaya koyduğu halde bu talebi karara bağlanmayan şikayetçinin katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulü ile yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında açıklandığı ve Dairemizin benzer bir çok kararında vurgulandığı üzere: belgelerde sahtecilik suçlarında kast, zarar vermek bilinci ve iradesi olarak kabul edilmelidir. Mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmadığından kastın varlığı ileri sürülemez. Ancak doğal olarak, rıza üzerine başkasının imzasını taklit eden failin, mağdura herhangi bir zarar vermeyeceği kanısı ile hareket ettiği sabit olmalıdır. Mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. Mağdurun rızası açık olabileceği gibi zımni de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamaz. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın .....’a olan borcu nedeniyle keşide etmiş olduğu çeki babası ...’ın yerine yetkisiz olarak ciro etmesi iddiasıyla açılan kamu davasında, ...’ın yaptığı ciro işleminde, suça konu fiilin işlenmesinden sonra verilen rızanın suç kastını ortadan kaldırmayacağı ve ... hakkında yapılan icra takibine imza itirazında bulunması sonucunda takibin ... açısından iptal edilmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, tanık ...’ın suça konu fiilin işlenmesinden önce rızasının bulunup bulunmadığı hususunda tanık olarak yeniden beyanına başvurulması, .......’un açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ve tanık olarak dinlenmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.