22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/17393 Karar No: 2018/23616 Karar Tarihi: 06.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/17393 Esas 2018/23616 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/17393 E. , 2018/23616 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde sondaj işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz Başvurusu: Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacının fazla çalışma iddiasının tanık beyanları doğrultusunda ispat edildiği sonucuna varılarak fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamına göre davacı tanıklarından ...’in işveren aleyhine benzer taleplerle dava açtığı anlaşılmaktadır. Fazla çalışmanın ispatı noktasında davacı ile menfaat birliği içinde bulunan husumetli tanığın beyanına değer verilemez. Diğer davacı tanığı ... ise “ben 2011 senesinde girdim, asgari ücretle çalışıyordum, vardiya usulü 12 saat çalışıyorduk bunun dört saati fazla mesai ve bunun ücretini bize aylık ödüyorlardı, aldığımız bütün para bankadaki hesabımıza yatıyordu fazladan aldığımız her hangi bir miktar yoktur” şeklinde beyanda bulunmuş olup, bu beyana göre davacının çalışma düzeninin belirlenmesi ve fazla çalışma yapılıp yapılmadığının tespiti mümkün değildir. Bu itibarla, öncelikle davacı tanığı yeniden dinlenerek günlük çalışmanın başlangıç ve bitiş saatleri, vardiyalı çalışma bulunup bulunmadığı, vardiya değişim aralığı, ayda veya haftada kaç gün çalışma yapıldığı gibi hususlar tanığa yeniden sorulup davacının çalışma düzeni netleştirildikten sonra davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında bir sonuca varılmalıdır. Mahkemece yapılacak değerlendirme sırasında, davacı tanığının davacının çalışma düzenine ilişkin anlatımlarına, ancak davacı ile birlikte çalıştığı süre ile sınırlı olarak itibar edilebileceği göz önüne alınmalıdır. Belirtilen yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden, davacı ile menfaat birliği içinde bulunan davacı tanığı ...’in beyanına itibar edilerek sonucu gidilmesi mümkün değildir. Husumetli olmayan davacı tanığının anlatımı doğrultusunda, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kanaatine varılması yerinde ise de, tanığın davacı ile birlikte çalıştığı süre netleştirilerek bu süre ile sınırlı olarak ulusal bayram ve genel tatil ücretine hükmedilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozma sebebidir. Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.