8. Hukuk Dairesi 2013/9596 E. , 2014/2334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2012/497-2012/1665
D.. S.. ile B.. S.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi davasının kabulüne dair Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.12.2012 gün ve 497/1665 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/1066 Esas 2012/333 Karar sayılı kararı ile tarafların mirasbırakanı H.. G.. hakkında tanzim edilen mirasçılık belgesinde verilen miras paylarının mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan kanun hükümlerine göre belirlenmediğini açıklayarak anılan mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir.
Davalılar, usulüne uygun olarak davadan haberdar oldukları halde, yazılı ya da sözlü beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece, Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 09/03/2012 tarih 2011/1066 Esas 2012/333 Karar sayılı veraset belgesinin iptaline ve yeniden veraset ilamı verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden süresi içinde temyiz edilmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulur.
Dava, HMK"nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 24.04.2012 tarihinde açılmıştır. 01.10.2011 tarihinden önce yürürlükte bulunan HUMK"nun Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevini belirleyen 8/II-5. bendine göre “mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarına …” bakar şeklinde olduğu halde 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK"nun 1. maddesi uyarınca; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden” sayılır, hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun"un 2. maddesinde ise, “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi” olduğunu vurgulamıştır. 6100 sayılı HMK"nun 4/1-ç bendine göre, “Bu kanun ile diğer kanunların, Sulh Hukuk Mahkemesi veya sulh hukuk hakiminin görevlendirdiği davalara Sulh Hukuk Mahkemesi bakar” yine aynı Kanun"un, görevli mahkeme başlığını taşıyan 383/1. fıkrasında; “ çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi” olduğu açıklanmıştır. Öte yandan genel hüküm niteliğinde bulunan TMK"nun 598/1. fıkrasında da, veraset belgesinin Sulh Hukuk Mahkemesi"nce verilmesi öngörülmüştür. 6100 sayılı Kanunun çekişmesiz yargı işleri başlığını taşıyan 382/1-c kısmının 6. bendine göre, mirasçılık belgesi verilmesinin Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görev alanına girdiği ve çekişmesiz yargı kapsamına alındığı belirlenmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi HUMK"nun 8/II-5. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev Sulh Hukuk Mahkemesi"ne verildiği halde, HMK"nun 382/2-c kısmının 6. bendine göre, Sulh Hukuk Mahkemelerinin sadece veraset belgesinin verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevli olduğu anlaşılmaktadır. Anılan maddenin bu haliyle yorumlanmasında veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının Sulh Hukuk Mahkemesi"nde bakılamayacağı ve bu mahkemelerin görevli olamayacağı sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki, veraset belgesinin iptali davaları hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargıdan çıkıp çekişmeli yargı haline geldiği de bir gerçektir. Bu durum karşısında HMK"nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan eldeki dava bakımından HMK"nun 382/2-c kısmının 6. bendi uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varıldığından dava dilekçesinin görev yönünden reddine dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.