16. Hukuk Dairesi 2015/13794 E. , 2017/5486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 78, 115 ada 66, 118 ada 8, 120 ada 12 parsel sayılı 7.826.71; 787.67; 272.28 ve 45.68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 104 ada 78, 118 ada 8 ve 120 ada 12 sayılı parseller irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 115 ada 66 sayılı parsel ise davaya konu 2/64 hissesi irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına olmak üzere tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, satın alma hukuki sebebine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 15.5.2013 tarih ve 2013/2850-5517 Esas, Karar sayılı ilamı ile çekişmeli taşınmazların tespitlerinin 13.04.2001 tarihinde kesinleşerek davalı adına tescil edildiği, davacı ... ... tarafından aynı iddia ve sebeplerle on yıllık hak düşürücü süre içerisinde çekişmeli taşınmazların murisleri ... ... adına tescili istemiyle 23.11.2009 tarihinde dava açıldığı, davanın kabulüne dair verilen kararın 8. Hukuk Dairesi"nce onandığı, davalının karar düzeltme talebi üzerine ölü kişi adına tescil istenemeyeceği gerekçesiyle onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma doğrultusunda ...3. Asliye Hukuk Mahkemes"inin 2011/645 Esas, 2012/130 Karar sayılı ilamı ile de 08.03.2012 tarihinde davanın usulden reddedildiği, hükmün davacıya 06.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 27.03.2012 tarihinde açıldığı dolayısıyla; hükmün kesinleşmesinden önce 08.03.2012 tarihinde davacı tarafından eldeki dava açıldığına göre bu davanın, ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/645 Esas sayılı dosyasında görülen davanın devamı niteliğinde olduğu, bu nedenle mahkemece davanın esasına girilerek toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddine karar verilmesi mahkemenin hak düşürücü sürenin geçmiş olduğuna ilişkin gerekçesinin somut olaya uygun düşmediği, işin esasına girmek suretiyle bir hüküm kurulması gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 118 ada 8, 120 ada 12, 104 ada 78 parsel sayılı taşınmazların tamamının; 155 ada 66 parsel sayılı taşınmaz ise 2/64 hissenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına hükümde gösterilen paylarla tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları olan dahili davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/512 (Bozma sonrası 2011/645 E.) Esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazların davacıların miras bırakanına ait olduğunun anlaşıldığı gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Çekişme konusu taşınmazlar belgesizden zilyetlik yoluyla davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş olup, kadastro tespiti öncesinde tapuda kayıtlı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazlar TMK"nın 762. maddesi hükmüne göre menkul mal niteliğinde olup, aynı Kanunu"nun 763. maddesi uyarınca bu gibi malların mülkiyetinin devrinin, zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşeceği kuşkusuzdur. Mahkemece taşınmazlar başında keşif yapılmadan, "her ne kadar davalı ... dosya arasında bulunan 2009/512 (Bozma sonrası 2011/645 E.) sayılı dava dosyasındaki 18.2.2010 tarihli celse beyanında, 19.5.1971 tarihli satış senedi altında bulunan imzanın kendisine ait olduğu ve senede konu yerlerin dava konusu taşınmazlar olduğu, ancak senetteki satış bedelinin kendisine ödenmediği savunmasında bulunmuş ise de; senet içeriğine göre satış bedelinin ödendiğinin anlaşıldığı" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, Mahkemece, satış nedeniyle zilyetliğin davacı yana devredilip devredilmediği hususu araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde; sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; çekişmeli taşınmazlar başında mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları eşliğinde keşif yapılmalı, yapılacak keşifte zilyetliğin kadastro tespit tarihine kadar zilyetliğin kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde sürdürüldüğü, satış ile birlikte dava konusu taşınmazların zilyetliğinin davacı yana devredilip devredilmediği hususları tereddütsüz olarak saptandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.