Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4967 Esas 2017/7102 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4967
Karar No: 2017/7102

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4967 Esas 2017/7102 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, sahte bir plaka kullanmak suçundan mahkum edilmiştir. Ancak yapılan incelemede, sanığın sorgusu sırasında doğru adrese yapılmayan tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın şikayetinin süresinde olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca suça konu olan plakanın üzerinde gerekli zorunlu unsurların bulunup bulunmadığı ve aldatma niteliğini haiz olup olmadığının incelenmemesi yasaya aykırıdır. Suça konu olan sahte plakaların dosyada delil olarak muhafaza edilmesi ve müsaderesine hükmedilmesi de gereksizdir. Sonuç olarak, sanığın temyiz itirazları kabul edilerek, karar bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi: Müsadere
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi: Kararın bozulması ve yeniden yargılama
- 18/07/1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 30. maddesi: Tescil plakalarında gereken unsurlar
- 09/09/2011 gün ve 28049 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesi: Tescil plakalarında zorunlu olan mühürlerin belirlenmesi

11. Ceza Dairesi 2017/4967 E. , 2017/7102 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın sorgusu sırasında duruşmada bildirdiği adresi yerine doğrudan mernis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Suça konu.... sayılı plakaya ilişkin olarak .... Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen 14.09.2006 tarihli raporda, suça konu sahte plaka üzerinde trafiğe ait gözüken soğuk mühür izlerinin sahte olduğu tespit edilmekle birlikte Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonuna ait mührün bulunup bulunmadığına dair bir tespit bulunmaması, mahkemece suça konu plakalar üzerinde bulunması gerekli zorunlu unsurların bulunup bulunmadığı ve aldatma niteliğini haiz olup olmadığı yönünde herhangi bir inceleme yapılmaması ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 18/07/1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının, anılan maddede 09/09/2011 gün ve 28049 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle yapılan değişiklikle de bu tarihten itibaren yalnızca tescil kuruluşunun mührünün bulunmasının zorunlu olduğunun hüküm altına alınması, suç tarihi itibariyle suça konu plakanın resmi belge niteliğini kazanabilmesi için üzerinde işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin varlığının zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, suça konu plakaların duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması, denetime olanak verecek şekilde asıllarının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırı,
2-Kabule göre de;
a-)Suça konu sahte plakaların dosyada delil olarak muhafazası ile yetinilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine hükmedilmesi,
b-)5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş,sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.