MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 2, 104 ada 22, 105 ada 2, 9, 107 ada 4, 6, 7, 43, 52 ve 120 ada 6 parsel sayılı 4.531.47, 518.97, 2.646.61, 4.386.38, 1.111.29, 3.448.19, 473.20, 11.737.60, 5.023.57, 2.288,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 102 ada 2, 105 ada 2-9 parsel sayılı olanlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği; 104 ada 22 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal taksim ve kazandırcı zamanaşımı zilyetliği, 107 ada 4, 643, 52 parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği; 120 ada 6 parsel sayılı olan yalnızca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş; 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ise aynı nedenle ...adına tespit edildikten sonra kayden davalı ... adına tescil edilmiş; aynı çalışma alanında bulunan 105 ada 1, 5; 107 ada 28, 46, 51 parsel sayılı 320.66, 4.957.63, 8.141.94, 1.979.38, 4.481,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 105 ada 1-5 parsel sayılı olanlar hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 107 ada 28, 46, 51 parsel sayılı olanlar ise vergi kaydı, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle diğer davalı ...adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Davacılar, irsen intikal, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki 3402 sayılı Kanun"un 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık süre; usule değil, davanın esasına ilişkin olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın "hak düşürücü süre nedeniyle usul yönünden reddine" şeklinde karar verilmesi isabetsiz ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden; yine hüküm fıkrasının 1 no"lu bendinin 2. satırında "105 ada 2 parsel" yazılması gerekirken sehven "103 ada 2" parsel yazıldığı; yine hüküm fıkrasının bir nolu bendinin 4. satırında "107 ada 46 parsel" yazılması gerekirken sehven "107 ada 44" parsel yazılmış olup bu yanlışlığın da maddi hataya dayandığı anlaşıldığından; hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin 2. satırında yer alan "103 ada 2 parsel" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "105 ada 2 parsel" yazılması; yine hüküm fıkrasının bir nolu bendinin 4. satırında yer alan "107 ada 44 parsel" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "107 ada 46 parsel yazılması" ve hüküm fıkrasının 1. bendinin 5. satırında yer alan hak düşürücü süre kelimelerinden sonra gelen "usul yönünden" ibaresinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.