Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/12612 Esas 2016/5190 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12612
Karar No: 2016/5190

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/12612 Esas 2016/5190 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/12612 E.  ,  2016/5190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından tamamına yönelik olarak; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebep olan olayların tazminat talep eden tarafın kişilik haklarını zedelemiş olması zorunludur (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Tanık olarak dinlenen müşterek çocuk, davalı erkeğin eşine yönelik şiddet ve hakaret içeren eylemlerinin bulunmadığını beyan etmiş, davacı tanığı Nadiye"nin beyanında geçen, davalı erkeğin eşine yönelik bıçakla tehdit eyleminden sonra ise, evlilik birliği devam etmiştir. Yaşandığı ileri sürülen bu hadiseden sonra evlilik birliği devam ettiğine göre, bu olay davacı kadın tarafından affedilmiş, en azından hoşgörü ile karşılanmıştır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan hadiseler, boşanma davalarında taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği gibi, bu olaylar nedeni ile manevi tazminata da hükmedilemez. Davalı erkeğin kadının kişilik haklarına saldırı olarak görülebilecek başkaca bir eylemi de ispatlanamamıştır. Erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini ihmal etmiş olması, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu husus nazara alınmadan, yetersiz gerekçe ile davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
    3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    4- Velayeti davacı kadına verilen müşterek çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmamış olması da isabetsizdir.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.03.2016 (Per.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.