Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9981
Karar No: 2016/2344
Karar Tarihi: 02.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9981 Esas 2016/2344 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/9981 E.  ,  2016/2344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.12.2014 tarih ve 2011/56-2014/740 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili banka ile.... arasında imzalanan kredi genel sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını ve borç ilişkisi doğduğunu, davalının kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak borcun sorumluluğunu üstlendiğini, kredi borcunun ve faizlerinin zamanında ödenmemesi üzerine... Noterliği"nin 19/08/2010 tarih ve .... yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek borcun ödenmesinin istendiğini, ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmediğini, bunun üzerine.... İcra Müdürlüğü"nün 2010/ 3225 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yolu ile icra takibine geçildiğini, ödeme emrini tebliğ alan borçlunun icra takibine kısmi itirazda bulunduğunu, borcun sadece 25.000,00 TL"lik kısmını kabul ettiğini, kalan kısma itiraz ettiğini, kredi sözleşmesinin incelenmesinden borçlunun 62.500,00 TL"lik bir sorumluluğa imza attığının görüleceğini, bu nedenle sorumluluğunun 62.500,00 TL ve temerrüdü olduğunu ileri sürerek borçlunun itirazın iptaline, %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, 31/08/2012 havale tarihli dilekçesi ile; itirazın iptali taleplerinin alacak davası olarak ıslahı için müracaatta bulunulduğunu, açılan itirazın iptali davasının dayanak icra takibinin açıldığı tarih itibariyle banka alacakları hakkında olup alacak davasında da aynı tarih itibariyle davalıdan olan alacaklarının miktarının hesaplanması gerektiğini beyan ederek dava dilekçelerinin arz edilen biçimde ıslahı ile bankalarının davalı ..."den.... İcra Müdürlüğü"nün 2010/3225 Esas sayılı dosyasının takip tarihi olan 30/11/2010 tarihi itibariyle alacaklarının tespit ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin 25.000,00 TL"lik kredi borcuna kefil olduğunu, borçlu şirket tarafından çekilen kredi miktarının sözleşmede 25.000,00 TL olup kefil olunan miktarın 62.500,00 TL olduğunu, bankanın sözleşmeye aykırı olarak borçlu şirket tarafından çekilen miktarın işlemiş faizi ile birlikte tahsilini değil, kefil olunan 62.500,00 TL"nin faiz ve masraflarını istediğini, bu nedenle müvekkilinin haklı olarak 25.000,00 TL haricindeki borcu kabul etmediğini,..... İcra Müdürlüğü"nün 2010/3225 Esas sayılı dosyasına 26/01/2011 tarihinde kabul edilen miktar olan 25.000,00 TL asıl alacak, 2.950,00 TL vekalet ücreti, 495,00 TL tahsil harcı, 633,00 TL işlemiş faizi ile 32,00 TL icra masraflarını dosyaya yatırdığını, icra takibinin sözleşmeye aykırı olarak yapıldığını ileri sürerek haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine, %40"tan az olmamak üzere davacı banka aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı banka, davalının kredi asıl borçlusu....... ile bankaları arasında düzenlenen 24/02/2010 tarihli Kredi Genel Sözleşmesine kefaletinden dolayı davacı bankaya 37.500,00 TL borçlu olduğunu ileri sürerek davalı hakkında icra takibi yapmış, davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açtığı, yargılama aşamasında davayı alacak davası olarak ıslah ettiği, davacı bankanın alacaklı sıfatıyla yürüttüğü... İcra Müdürlüğü"nün 2010/ 3224 ve 2010/3225 Esas sayılı dosyalarına konu alacakların aynı genel kredi sözleşmesine dayandığı, alacak miktarlarının aynı olduğu, aynı risk için takip açıldığı ve tahsilde tekerrür olmamak kaydını içerdiği, 2010/3224 Esas sayılı dosyada ipotekli taşınmazın 305.000,00 TL"ye alacağa mahsuben banka tarafından satın alındığı, 255.017,92 TL ile 2010/3224 sayılı dosyanın infazen kapandığı, icra takipleri aynı kredi borcundan kaynaklandığından ve takipler tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yapıldığından 2010/3224 sayılı ipotek dosyasının infazı ile birlikte 2010/3225 sayılı dosya da infaz olmuş sayılacağından davalının 2010/3225 sayılı dosyadan bir borç ve sorumluluğunun kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kefil olan davalıdan tahsili istemine ilişkin olarak açılmıştır. Somut olayda, davalı, davacı ile dava dışı firma arasında imzalanan 24/02/2010 tarihli genel kredi sözlşemesini 62.500 TL"lik limit dahilinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup, kefalet dışında teminat olarak asıl borçludan ipotek de alınmıştır. Davacı banka, asıl borçlu ve davalı hakkında icra yoluyla ilamsız takip başlattığı gibi, asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile de takip yoluna gitmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibi ipoteğin satışı ile elde edilen para ile infazen kapatılmış ise de; davacı banka, anılan sözleşme ile asıl borçluya gayrinakti krediler de kullandırıldığını, bu krediler nedeniyle halen alacaklı olduğunu ve kefil olan davalının da sözleşme kapsamında kullandırılan bu gayrinakit kredilerden kefalet limiti ile sorumluluğunun devam ettiğini, nakit olarak kullandırılan kredi borcunun tahsil edilmesiyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağını iddia etmiştir. Uyuşmazlık tarihi itibariyle geçerli bulunan Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca, kefillerin sorumluluğu kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin sonuçları ile sınırlıdır. Bu itibarla mahkemece, davacıya, davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşme kapsamında dava dışı kredi asıl borçlusuna kullandırılan nakit ve gayrinakit kredi alacaklarını ispat hakkı tanınarak, bu alacak kalemlerinin icra dosyalarından tahsil edilenden kalan bakiye kısmın, davalının kefalet limiti dahilinde olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra dosyasının infaz edilmiş olması nedeniyle davalının sorumluluğun kalmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi