Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-05.11.1999 günlü keşif tutanağı, bilirkişi raporu ile soruşturma aşamasındaki görgü tespit ve kroki içeriklerine göre katılana ait ikametin yirmi bir metre uzaklığında etrafı çevirili olmayan ahırın pencere demirlerinin betondan, kapı kilidinin ise vidalarınından sökülmek suretiyle çıkartılarak suça konu hayvanların çalınmış olduğunun anlaşılması karşısında; hırsızlık eyleminin konut eklentisi içerisinde bulunmayan ahırdan mala zarar vermek suretiyle gerçekleştiği dikkate alınarak hükümlünün eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-g maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun yanı sıra 151/1. maddesindeki mala zarar verme suçunu da oluşturduğu; mala zarar verme suçu yönünden, 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen “uzlaşma” müessesesi bakımından 5560 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki durumlarına göre usulüne uygun şekilde uzlaşma tekliflerinin yapılması ve 5237 sayılı TCK hükümlerinin blok halinde eyleme uygulanması sonucunda çıkan sonucun daha önce kesinleşen ceza ile kıyaslanarak lehe olan kanunun belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kabule göre de; maddi ceza hukukuna ilişkin infaz aşamasındaki lehe uygulamaların kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilmeksizin konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından 30.10.2013 tarihinde verilen 5 ay 25 gün hapis cezasının kazanılmış hak oluşturacağına dair yazılı şekilde karar vermek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, maddi ceza hukukuna ilişkin infaz aşamasındaki lehe uygulamaların kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinin gözetilmesine 12.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.