10. Hukuk Dairesi 2016/11460 E. , 2017/801 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 10.11.2010 tarihli iş kazasında ölen sigortalının hak sahibine bağlanan gelirlerden oluşan Kurum zararının tazmini istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesidir. Anılan maddenin birinci fıkrası hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Buradan, işverenin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliğine ilişkin mevzuatın kendisine yüklediği, objektif olarak mümkün olan tüm tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu nedenle iş kazası veya meslek hastalığı şeklinde sosyal sigorta riskinin gerçekleşmesi halinde, kusur esasına göre meydana gelen zararlardan ... Kurumuna karşı rücuan sorumlu olduğu sonucu çıkarılmaktadır.
10.11.2010 tarihinde davalıya ait 25 katlı bina inşaatında asansör kılavuz raylarının montoj işinde çalışırken platformu taşıyan halatın kopması ile platforma birlikte düşerek davaya konu sigortalı ile birlikte 4 kişinin vefat ettiği, iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalı ..."in hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin tahsili için açılan işbu davada, alınan ve İşveren Seha A.Ş"nin %70 ve kazalı sigortalı %30 oranında kusurlu bulan kusur raporları hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır.
./..
Mahkemece, sorumlular hakkında .... Ağır Ceza Mahkemesinde açılan 2012/192 esas sayılı ceza davasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, hakkında mahkumiyet kararı verilip kesinleşenlere de bir miktar kusur verilmesi gerektiği gözetilmeksizin karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
Dosya kapsamı incelendiğinde, aynı olayda iş kazasına vefat eden dava dışı sigortalı ..."ın hak sahiplerince .... İş Mahkemesinin 2011/377 Esas sayılı tazminat davasında alınan ve İşveren ... A.Ş"nin %100 oranında kusur verildiği, aynı olaya ilişkin iki davada birbiri ile çelişkili raporlar alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Aynı olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması yönü gözetilerek, sorumlular hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinde açılan 2012/192 esas sayılı ceza davasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, hakkında mahkumiyet kararı verilip kesinleşenlere de bir miktar kusur verilmesi gerektiği gözetilerek, olayda ölen diğer sigortalılar hakkında yapılan sosyal sigorta yardımlarının tazmini amacıyla davacı Kurum tarafından açılan başka rücu davalarının olup olmadığı, ilgili dosyalarda tarafların kusur oran ve aidiyetlerinin kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, zararlandırıcı sigorta olayındaki kusur oran ve aidiyetleri konusunda varsa çelişkinin giderilmesi hususunda işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda uzman olan bilirkişi heyetinden oluşa uygun kusur raporu alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.