16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3260 Karar No: 2018/3016 Karar Tarihi: 02.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3260 Esas 2018/3016 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 16. Ceza Dairesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Sanık, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin reddedilmesi sonrasında temyiz başvurusunda bulunmuştur. Dosyanın incelenmesi sonucunda, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Mahkeme, sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının tespiti için ilgili birimlerden bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirilmesi ve sanık ve müdafine CMK 217. maddesi uyarınca okunup diyecekleri sorulmasını istemiştir. Ancak sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair düzenlenen belgenin eksik ve yetersiz olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, hüküm kanuna aykırı bulunarak bozulmuştur. Kararda, TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK\"nın 53, 58/9, 62, 63. maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/3260 E. , 2018/3016 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Sanık müdafiinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin CMK" nın 299. maddesi uyarınca reddine; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında "bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirilip duruşmada sanık ve müdafiine CMK 217. maddesi uyarınca okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen eksik ve yetersiz belgeye dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına 02.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.