6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/7589 Esas 2019/938 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
..., ..., ..., ...
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
1- Sanık ... hakkında 6831 sayılı Kanun"un 92/2. maddesine muhalefetten kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan orman bilirkişisi raporunda, 839 numaralı orman bölmesinde 5 adet maden ocağı çukuru açıldığı ve yaklaşık 19 adet kızılçamın yok edildiğinin, 01.03.2013 tarihli maden bilirkişisi raporunda ise dava konusu yere ilişkin dosya kapsamında herhangi bir ruhsat ve izne rastlanmadığının ve krom cevheri çıkarmaya yönelik insan gücü ile kazı yapıldığının belirtilmesi ve sanığın 13/11/2015 tarihli celsede alınan savunmasında "...Ben iddianameye konu Kuzoluk.... mevkindeki maden sahasını oso metal isimli maden firmasından rödevans sözleşmesi ile kiralamıştım ve söz konusu maden ocağını ben işletiyordum. .... sahasını gezdiğim sırada yaklaşık 20 adet ağacın kesilmiş olduğunu tespit ettim. Bunun üzerine orman muhafaza memuru ..."ye telefon ile ağaç kesme olayını bildirdim..." şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında dava konusu yere ilişkin geçerli maden ruhsatının ve sanığın beyanına göre rödevans sözleşmesinin bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Sanıklar hakkında 6831 sayılı Kanun"un 91. maddesine muhalefetten kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 21.12.2012 tarihli orman bilirkişisi raporunda, dava konusu yerde ruhsatsız maden ocağı açma yapılarak orman bitkileri olan kızılçam ağaçlarının kökünden söküldüğünün, toprak altında bırakıldığının, ormanı ortadan kaldırma işleminin suç tarihine denk gelen 2012 yılı nisan mayıs aylarında yapıldığının, orman sahasının tahrip edilmiş olabileceğinin toprakta bulunan kök kalıntılarından, kesilen ağaçlardan ve izlerden tahmin edilmekte olduğunun ve 19 ağaca denk kızılçam ağacının bir şekilde yok edildiğinin belirtilmesi karşısında sanıkların mahkumiyeti yerine yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.