11. Hukuk Dairesi 2015/7592 E. , 2016/2307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :.FİKRÎ VE SINAÎ
Taraflar arasında görülen davada... 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen30/12/2014 tarih ve 2012/36-2014/362 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı birleşen davada davalı vekili katılma yoluyla davalı birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı- birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin ".." ibareli, tanınmış markaları bulunduğunu, davalı tarafından üretilen çeşitli kozmetik ve parfümeri ürünlerinde müvekkiline ait "..." ibareli markanın aynen kullanılmasının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, anılan fiillerin durdurulmasını, önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, 10.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL mavevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ve müvekkilinin dava konusu markaları tescilli oldukları tüm sınıflarda kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin "..." ibareli tanınmış, seri markaları bulunduğunu ve markalarının kullanımından doğan hiçbir eyleminin tecavüz veya haksız rekabet teşkil etmediğini, müvekkilinin kozmetik sektöründe faaliyet gösterdiğini, markaların kullanıldığı sektörler farklı olduğundan iltibas ihtimalinin söz konusu olmadığını savunarak, asıl davanın reddini, birleşen davada ise, davalının ticari hayattaki faaliyetlerinin mücevherat sektöründe yani 14. sınıfta olup, diğer sınıflarda tescil edilen markaların ihtiyat markaları olduğunu ve kullanılmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli 2003/05009, 2003/29096, 2003/29097, 2005/35273, 2006/50910, 2007/14065 no"lu markaların 14. sınıf haricinde tüm sınıflarda hükümsüz kılınmasını, talebin reddi halinde 3. ve 5. sınıflar bakımından hükümsüz kılınmasını talep ve dava etmiştir. .
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada, davalının "..."" ve ""..."" ibarelerini kendi ürünleri üzerinde görsel bir bütünlük arz etmeyecek şekilde ayrı ayrı kullanmasının marka hakkına tecavüz oluşturmadığı ve davacının tanınmış markası itibarına ya da ayırt edici karakterine zarar vermediği, davalının ""..."", ""Flormarın yeni parfümü ... CHİC"" ibarelerinin tanıtım yazılarında kullanımı yönünden de, davalının bu marka altında yarattığı parfümlere alt katagoriler belirleyerek "..."", ".."" ve ""..."" gibi katagori ve renkler belirlediği parfümlerini sıraladığı, bu şekilde ürün gamlarını oluşturduğu, davacının tanınmışlığından yararlanmasının söz konusu olmadığı, birleşen dosyada 2006/50910, 2007/14065 no"lu markalar yönünden 5 yıllık kullanım süresinin dolmaması nedeniyle talebin reddi gerektiği, diğer markalar yönünden ise, her ne kadar davalı tarafça markaların tescilli olduğu tüm mal ve hizmet sınıflarında kullanıldığı savunulmuş, buna dayanak olarak da "..." markalı sabun, torba, t-shirt, gömlek, cüzdan, mendil, eldiven, şemsiye, notluk, kalemlik, dosya, not defteri, masa takvimi, kutu, kalem, müşteri kartı, telefon kabı, masa süsü, magnet, ayna, anahtarlık, kurabiye kutusu, eğitim kitapçığı vs. gibi ürünlerin varlığı ileri sürülmüş ise de, bu ürünlerin "..." markası altında ilgili mal ve hizmetlerde ciddi kullanım olduğunun bir göstergesi olamayacağı, zira, anılan ürünlerin ilgili mal ve hizmet alanlarında bir pazar yaratmak için değil, "..." markalı ürünlerin satıldığı mağazalarda dekoratif olarak kullanılmak üzere, satış elemanlarının giymesi/kullanması ve müşterilerin bağlılığını sağlamak amacıyla verilen hediyelik eşyalardan oluştuğundan, davalıya ait markaların mücevherat sektörü hariç, tescilli olduğu diğer sınıflarda da kullanıldığının söylenemeyeceği, 35. sınıf hizmet yönünden de, markanın bu sınıflarda kullanıldığını kabul edebilmek için mağaza/satış konsepti tasarlama işinin çeşitli müşterilere söz konusu marka altında bir "hizmet" olarak sunuluyor olması, yani markanın geniş anlamıyla bir "pazarlama, tanıtım ve organizasyon hizmeti" markası olarak kullanılması gerektiği, davalı firma "organizasyon ve pazarlama" firması olmadığına göre, kendi vitrin konseptini ve/veya kendi satış zinciri içindeki mağazaların mağaza konseptlerini bizzat düzenliyor ya da düzenletiyor olmasının, onun markasını 35. sınıfta kullanılan bir marka haline getirmeyeceği, davalının kendi emtialarını satabilmek için, kendi bünyesi içinde gerçekleştirdiği bu faaliyetlerin, onun başkasına sunduğu bir hizmet olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise, 2006 50910 ve 2007 14065 no"lu markalar yönünden reddine, 2003 05009, 2003 29096, 2003 29097, 2005 35273 no"lu markaların 14. sınıftaki kuyumculuk eşyaları haricindekiler yönünden kullanılmama nedeniyle kısmen iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davacı-birleşen davada davalı vekili ile katılma yoluyla davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davada davalı.... vekilinin birleşen davaya yönelik aşağıdaki (3) no"lu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl davada; Davacı tarafça, davalı adına tescilli “...” ibareli markanın 3. sınıftaki parfüm emtiası üzerindeki kullanımının kendisine ait “..” markasına iltibas oluşturacak şekilde “FLORMAR SO CHIC” olarak kullanıldığı ileri sürülmüştür. Mahkemece, davalının “...” ibaresini kullanımının markasal bir kullanım niteliği taşımadığı gerekçesiyle asıl dava reddedilmiş ise de, davacı adına tescilli markanın asıl unsurlarının “... ve...” ibarelerinden oluştuğu anlaşılmaktadır. Davalının, piyasaya sunduğu ürünlerde tescilli “...” ve “...” ibarelerini bir arada kullanım şekli değerlendirildiğinde, uyuşmazlık konusu işbu kullanımın çeşit belirten, tasviri kullanım niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir. Zira, ürün üzerinde yer alan “..” ve “..” ibarelerinin kompozisyonu nazara alındığında anılan kullanımın ortalama alıcılar nezdinde davacının “...” markası ile 556 .
sayılı KHK"nın 9/1-b bendi ve 61. maddeleri kapsamında ilişkilendirme ihtimali içerecek şekilde iltibas tehlikesine yol açılması suretiyle marka hakkına tecavüz oluşturacağının kabulü gerekirken bu hususta yeterli değerlendirme içermeyen bilirkişi görüşüne atıfta bulunularak asıl davanın reddi doğru görülmemiş, kararın asıl davada davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davalı adına tescilli markalarda yer alan 35.1 ve 35.8 alt gruplardaki hizmetler bakımından ciddi bir kullanımı bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak, dosyada mevcut açıklama ve kabul itibariyle davalı şirketin marka kapsamındaki "vitrin düzenleme hizmetlerini" kendisine ait olan işyerlerinde yerine getirilmesi halinde dahi bu faaliyetin de ciddi bir kullanım oluşturduğunun kabulü gerekir. Zira, 35/1. sınıf hizmetler bakımından davalı tarafça verilen hizmetin bir başka kişi ya da kuruluş için yerine getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Davalı, 35/1. sınıf kapsamındaki hizmeti kendisine ait işyerlerinde gerçekleştirmek suretiyle bu hususta başka işletmelerden düzenli bir şekilde alacağı aynı hizmet nedeniyle yapacağı ödeme kadar kazanç elde ettiğine göre, bu kullanımın 35/1 kapsamında ciddi bir kullanım olarak kabul edilmesi gerekir. Ayrıca, dosyada mevcut katalog ve belgelerden davalının “..” ibaresini ürünlerini satışa sunduğu mağazalarında markasal olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Davalı adına tescilli markanın kapsadığı 35/08 sınıf kapsamındaki kullanım bakımından aynı ibareyi taşıyan ürünlerinin kendisine ait bu markayı taşıyan işyerlerinde satışa sunulmasının da 35/08 anlamında bir kullanım oluşturduğunun kabulü gerekmektedir. Öte yandan, dava konusu iptali istenilen markada 35. sınıf kapsamında bahsi geçen (08) alt grup dışındaki diğer hizmetler de yer aldığı halde mahkemece bu hizmetler bakımından değerlendirme yapılmaksızın 35. sınıftaki tescilli tüm hizmetler yönünden dava konusu markanın iptaline karar verilmesi de doğru görülmediğinden kararın birleşen davada davalı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre, asıl davaya yönelik daval... vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı.... vekilinin birleşen davaya yönelik (3) no"lu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı.... vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın birleşen davada davalı.... yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davaya yönelik davalı.... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.