20. Hukuk Dairesi 2015/2781 E. , 2016/1903 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili ile davalı Tapu Müdürlüğü temsilen ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler vekili, 10/03/2014 havale tarihli dilekçe ile, ...köyü 111, 139, 187, 197, 201, 204, 207, 231, 261, 265, 1385,1402,193, 319, 372, 97, 232, 513, 585, 713, 998 ve 1183, ... köyü 150, 152, 71, 331, 340, 382, 191, 498, 507, 332, 482, 518 ve 335, ...köyü 2135, ...köyü 817 parsel sayılı taşınmazların müvekkillerinin kök murislerine ait olduğunu, hatalı olarak sadece ... adına tescil edildiğini belirterek, kök muris ...ve ....oğlu ...."nın terekesine dahil olması gereken tüm mal varlığının tespitine; terekeye daihl olması gerektiği halde yolsuz işlemle davalı adına tescil edilen tapuların iptali ile tüm mirasçılara intikalen tescilinin sağlanmasına; yolsuz tescil işlemleri sebebi ile davalı İdarenin diğer davalı ile birlikte TMK"nın 1007. maddesine göre yolsuz tescil ile işlem yapılan tapulardan 3. kişilere satışı gerçekleşmiş olanların güncel rayiç bedelinin tazminat olarak müvekkillere ödenmesine; terekeye ait olup yolsuz tescil sebebi ile İdarenin davalı adına yapılmış tescile dayalı yapmış olduğu kamulaştırma sonucu İdareye geçen yerlerin kamulaştırma bedelini tahsil eden davalının sebepsiz zenginleşmeye göre günlük rayiç bedelini müvekkillere tazminat olarak ödemesine; bedeli idarece ödenmemiş olması halinde terditli olarak; kamulaştırma yapan İdarenin hatalı tapu kaydı sebebi ile müvekkillere ödeme yapması gerekeceğinden, bedele ilişkin ıslah hakları saklı kalmak üzere, bedelinin kamulaştırma yapan İdarece müvekkillerine ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davalı tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı gerçek kişiler vekili ve tapu müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat, bedel tahsili ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”.
Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı ... olup ... davalı sıfatı bulunmadığından tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de, Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK.2011/9-718 E. - 2012/36 K. sayılı kararında da değinildiği üzere, HMK’nın 124/4. maddesindeki, “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmü uyarınca, somut olayda, tapu müdürlüğünün davalı gösterilmesi ve tapu müdürlüğünün de ... vekili tarafından temsil edilmiş olmasının temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir.
Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamalarına göre de, davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir. Temsilcide yanılmanın hukukî yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmaz.
Davanın niteliğine göre, husumetin ... yöneltilmesi gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan ... hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin tapu müdürlüğü değil, ... olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın davalı olarak sadece tapu müdürlüğüne yöneltildiğinden sözedilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır. Mahkemece temsilcide yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın ...yöneltilmesi için davacı yana olanak verilmesi, ... delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı gerçek kişiler vekili ve ... temsilen ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.