11. Hukuk Dairesi 2015/7540 E. , 2016/2306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... . FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2013/35-2014/286
Taraflar arasında görülen davada ..... .. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/12/2014 tarih ve 2013/35-2014/286 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin “....... .....” markasını 2008 07987 no ile, 21/03/2009 tarihinde tescil ettirdiğini, davalı tarafından markanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığını, davalının eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, bu konuda davalıya ihtar da gönderildiğini ancak, ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, “..... ....” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinini, tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesini, 5.000,00 TL manevi tazminat ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise, reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin 2003 yılından bu yana “...... ....” ibaresini kullandığını, 2003 yılında ...... ..... Ltd. Şti."yi devraldığını ve bu unvan adı altında ticari faaliyette bulunmaya başladığını, 03/09/2007 tarihinde ticaret siciline “..... ....” ismiyle kaydolduğunu, 12/09/2007 tarihinde ise, "...... ..... Unlu Mamulleri ... ...” olarak tescil edildiğini, “.... ...” markasını müvekkilinin bulduğunu savunarak, asıl davanın reddini, karşı davada ise, davalı adına tescilli 2008 07987 no"lu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada, davalı-karşı davacı tarafından “.... ...” ibaresinin fiili kullanımların, ticaret unvanının kapsamını aşacak ve davacı-karşı davalı adına tescilli markadan kaynaklı hakları ihlal edecek mahiyette bir kullanım olup olmadığı hususunun davacı-karşı davalı yanca ispatlanamadığı, dosyada bu kapsamda hiçbir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, bu nedenle davacı-karşı davalının tecavüz iddialarının yerinde olmadığı, davalı-karşı davacı adına “.... .... Unlu Mamulleri .... .....” ibareli ticaret unvanının 12/09/2007 tarihinde tescil edildiği, davacının basiretli ve tedbirli bir tacir olarak kendisinin ticaretini yaptığı alanı, pazarı gözlemlemesi, kontrol etmesi gerektiği, aynı alandan, aynı ürünlerin ticareti ile ilgili faaliyet gösteren davalının ticaret sicildeki kaydını bilebilecek durumda olup, davalının tescilinden itibaren 5,5 yıllık bir sürenin geçtiği, bu sürenin, tarafların aynı alanda faaliyet göstermeleri de göz önünde bulundurulduğunda uzun süreli sessiz kalma şartlarını doğurduğu ve tescilden itibaren uzun süreli bir sessiz kalma olması nedeniyle ticaret unvanı terkini talebi yönünden hak kaybına uğradığı, karşı dava yönünden ise, “..... ....” ibaresi üzerindeki önceye dayalı hak sahipliğinin davacı-karşı davalı üzerinde olduğu tespit edildiğinden, 2008 07987 sayılı markanın hükümsüzlüğü isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 556 sayılı KHK"nın 9. ve 61. maddeleri uyarınca tescilli marka hakkına dayalı olarak sicile kayıtlı ticaret unvanı terkinini istenemeyecek olmasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ve usul yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.