Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/44993 Esas 2017/4224 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Tehdit suçunun oluşabilmesi için failin, mağdura yönelik sarf ettiği sözlerin kişilerin iç huzurunu bozucu, geleceğe yönelik kaygı verici ve objektif olarak korkutucu etki meydana getirmesi gerekmektedir. Somut olayda zihinsel rahatsızlığı bulunan çocuğunun katılan doktor tarafından muayene edilmeyip, başka bir doktora yönlendirilmesine sinirlenen sanığın katılana söylediği “benim dört yıl önceki durumum olsa görürdünüz gününüzü” şeklindeki sözlerin geleceğe yönelik bir zarar gerçekleştirileceği anlamı taşımadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulurken doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmemesi,
3-TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğa karar verilmesi,
4-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
5- Kabule göre de;
Katılan kendisini Sağlık Bakanlığı vekili ile temsil ettirdiğinden, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi ile 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesi uyarınca idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.