20. Hukuk Dairesi 2015/4503 E. , 2016/1902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... ve ... ile davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü, 184 ada 1, 218 ada 1 ve 2 parsel sayılı sırasıyla 201160,03 m2, 273727,28 m² ve 30990,57 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden orman niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., tapulu ve zilyetliğinde bulunan taşınmazının 184 ada 1 ve 218 ada 1 sayılı orman parselleri içinde bırakıldığını belirterek tespitin iptaliyle adına tescilini istemiştir.
Davacı ... ve ..., tapulu ve zilyetliklerinde bulunan taşınmazının 184 ada 1 ve 218 ada 1 sayılı orman parselleri içinde bırakıldığını belirterek tespitin iptaliyle adlarına tescilini istemişlerdir.
Davacı ..., tapulu ve zilyetliğinde bulunan taşınmazının 218 ada 1 ve 2 orman parselleri içinde bırakıldığını belirterek tespitin iptaliyle adına tescilini istemiştir.
Davacı ..., tapulu ve zilyetliğinde bulunan taşınmazının 218 ada 1 ve 2 orman parselleri içinde bırakıldığını belirterek tespitin iptaliyle adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra; davacı ... ve ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davaya konu 218 ada 2 nolu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... ve ... davalarının kısmen kabulüne, davacı ..."ın davasının kısmen kabulüne, dava konusu 218 ada 1 nolu parsel yönünden davanın reddiyle kadastro komisyon kararı gibi tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 184 ada 1 nolu parsel yönünden davanın kısmen kabulü ile kadastro komisyon kararının iptaline fen bilirkişileri ... ile ..."nın 25/04/2014 havale tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki harita esas alınarak;
Haritasında 184 ada (1/A-B) ile işaretli kısmının aynı adanın son parsel numarasıyla toplam yüzölçümü 1939,97 m² kabul edilerek; fındık bahçesi vasfıyla muris davacı ..."ın babası ..."dan geldiğinin kabulü ile muris ..."ın verasete esas nüfus kaydı dikkate alınarak toplam hisse 8 pay kabul edilerek; 3 payı intikalen ve satışla davacı ... adına, 1 payı muris kızı ... adına intikalen; 1 payı muris oğlu ... adına intikalen; 1 payı muris oğlu ... adına intikalen; 1 payı muris oğlu ... adına intikalen; 1 payı muris oğlu ... adına intikalen tapuya kayıt ve tesciline, Haritasında 184 ada (1-B) ile işaretli kısımdan kırmızı kalemle taralı olan kısımdan toplam yüzölçümü 3676,00 m²"lik kısmın aynı adanın son parsel numarasıyla davacıların murisi ..."e ait olduğunun kabulü ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/400 Esas 2003/408 Karar sayılı veraset ilamı dikkate alınarak toplam pay 1792 pay kabul edilerek; 224 payı muris kızı ... adına, 224 payı muris oğlu ... adına, 224 payı muris kızı ... adına, 224 payı muris oğlu davacı ... adına, 28 payı muris torunu ... adına, 28 payı muris torunu ... adına, 28 payı muris torunu ... adına, 28 payı muris torunu ... adına, 28 payı muris torunu ... adına, 28 payı muris torunu... adına, 28 payı muris torunu ... adına, 28 payı muris torunu ... adına, 56 payı muris gelini ... adına, 21 payı muris torunu ... adına, 21 payı muris torunu ... adına, 21 payı muris torunu ... adına, 21 payı muris torunu ... adına, 21 payı muris torunu davacı ... adına, 21 payı muris torunu ... adına, 21 payı muris torunu... adına, 21 payı muris torunu ... adına, 56 payı muris gelini ... eşi ...(02/02/1938 doğumlu) adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu... adına, 24 payı muris torunu... adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu ... adına, 56 payı muris gelini ... eşi ...(02/08/1930 doğumlu) adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu... adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu... adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu ... adına, 24 payı muris torunu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Haritasında (184/1-AB) ve (184/1-B) ile işaretli olarak kırmızı kalemle taralı olan dışında kalan kısım yönünden davanın reddi ile kadastro tespiti gibi orman vasfıyla toplam yüzölçümü 195.544,06 m² kabul edilerek ... adına aynı parsel numarasıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından 184 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (1-AB) ve (1-B) ile işaretli bölümlerine yönelik, davacı ... tarafından 218 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 184 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (1-B/A) ve (1-B) ile işaretli bölümlerine yönelik ve davacı ... tarafından 184 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (1A/A) ile işaretli bölümü ile 218 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (1-A) ile işaretli bölümü yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davacıların dayanağı tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren getirtilerek, yöntemince taşınmazlara uyup uymadığı saptanmadığı gibi, orman araştırması da usulünce yapılmamıştır. Yetersiz araştırma ve incelemeye, denetlenemeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle;
Mahkemece, dayanılan tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri ile revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı (... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte temyize konu çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten
kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanılan tapu kayıtları yöntemince yerel bilirkişi ve fen bilirkişi marifetiyle zemine uygulanmalı, hudutları yerel bilirkişişden sorulup irdelenmeli, tapu kayıtları uyuyor ise, tapu kayıtlarına 3402 sayılı Kanunun 20/B maddesi bağlamında öncelikle kapsam tayin edilmeli, tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiği kabul edildiği takdirde ise, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek sabit ve kesinleşmiş sınırdan başlamak koşulu ile kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazların kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, temyize konu taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacıların dayandığı tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığı takdirde davacıların zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; taşınmazların ne kadar zamandır boş vaziyette olup kullanılmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tesbit edilmeli, taşınmazların öncesinde ne şekilde tasarruf edildiği ayrıntılı biçimde açıklattırılmalı, taşınmazlar üzerinde taraflar yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazların niteliği hususunda, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazlarda zilyetlik koşulları oluşmuş ve iradi terk söz konusu değil ise 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, tarafların delilleri toplanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve ... ile davalılar ... ve ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 17/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.