16. Hukuk Dairesi 2015/17670 E. , 2017/5468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatının kadastro tutanağının mülkiyet hanesinde adı yazılı tespit malikleri ile varsa tutanağın beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere ait olduğu halde çekişmeli taşınmazlar üzerinde adlarına zilyetlik şerhi verilenlerden ..., ..., ... ve..."in karar başlığında gösterilmediği açıklanarak adı geçen davalıların davadan ve duruşma gününden usulüne uygun şekilde haberdar edilerek yöntemince taraf teşkilinin sağlanması, ayrıca taşınmazın maliki olan davalı ..."ye karşı da davacının iddiasını kanıtlama yükü göz önüne alınarak taşınmazlar başında mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve zilyetlik tanıklarının katılımı ile keşif yapılması, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili deliller değerlendirilip, taşınmazların kullanım durumu ve süresi yöntemince belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 125 ada 622, 623, 624, 625, 626, 627, 628, 629, 630, 631, 632, 633, 634, 635, 636, 637, 638, 639 ve 640 parsel sayılı taşınmazlar ile 126 ada 615 ve 616 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, taşınmazların beyanlar hanesindeki kullanım şerhlerinin iptali ile yerine "Mahmut oğlu ... mirasçılarının kullanımındadır" şerhinin düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Bu ilke kamu düzenine ilişkindir. Bozma ilamında; davanın, 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu, bu tür davalarda davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımı bulunduğunu taşınmazın maliki olan ..."ye karşı da kanıtlaması gerektiği, bu nedenle de yalnızca tutanağın beyanlar hanesinde adlarına kullanıma yönelik şerh verilen davalıların kabul beyanları ile yetinilemeyeceği belirtilerek taşınmazlar başında mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve zilyetlik tanıklarının katılımı ile keşif yapılması ve bu şekilde taşınmazların kullanım durumu ve süresi yöntemince belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak mahalline keşfe gidilmiş ise de; mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları usulüne uygun olarak adlarına davetiye düzenlenmek suretiyle keşiften haberdar edilerek mahallinde hazır edilmemiş, 25.9.2014 tarihli keşif zaptında davanın tarafları, yerel ve tespit bilirkişileri ile taraf tanıklarının keşif mahallinde hazır olmadığı gerekçesi ile keşif yapılamadığına yönelik tutanak tanzim edilmiştir. Bu şekilde yapılan keşif uygulaması ile tespit günü itibariyle taşınmazdaki fiili kullanım durumu belirlenemediğine göre bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahallinde usulüne uygun davetiye ile çağrılmak suretiyle yerel ve tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili deliller değerlendirilip, taşınmazların kullanım durumu ve süresi yöntemince belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek bozma ilamı gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.