14. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/4476 Karar No: 2021/474 Karar Tarihi: 01.02.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/4476 Esas 2021/474 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2020/4476 E. , 2021/474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı,... Mahallesi, 115 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda davalılar ile birlikte hissedar olduğunu belirterek ortaklıklarının satış suretiyle giderilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taşınmaz üzerindeki muhdesatların müvekkiline ait olduğunu belirterek bu hususta dava açtıklarını ve bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ...Mahallesi, 115 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın açık artırma yolu ile satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili, usulüne uygun vekaletname sunmasına rağmen duruşma gününün kendisine tebliğ edilmediği ve savunma hakkının kısıtlandığı gerekçeleriyle temyiz etmiştir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi ve davanın süratle sonuçlandırılabilmesi öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 27 uyarınca, hukuki dinlenilme hakkı, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Ülkemizin de taraf olduğu ve Anayasanın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ile Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Somut olayda; davalılardan ..., Av. ..."a 04.09.2012 tarihinde vekaletname vermiş, Av. ... ise 14.05.2015 tarihinde dava dosyasına cevap dilekçesi ile birlikte 04.09.2012 tarihli vekaletnameyi sunmuştur. Her ne kadar vekilin sunduğu cevap dilekçesinde davalı olarak ... yerine ... ise de; vatandaşlık numarası doğru olarak yazıldığından cevap dilekçesinde davalı soyadının yanlış yazılması kabul edilebilir bir hata olarak değerlendirilmelidir. Mahkemece "..." T.C. numaralı ... vekili Av. ..."a tebligat yapılmak suretiyle yargılama yapılması gerekirken davalı ile vekilinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı ile Anayasa"nın 36. maddesi gereğince adil yargılanma ilkesine aykırı bulunduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 01.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.