8. Hukuk Dairesi 2017/16124 E. , 2019/1767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfusta Anne Kaydının Düzeltilmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; nüfus kayıt örneğine göre davacının annesi ..."nin anne adının ... baba adının ... olduğunu, ancak annesi olan ..."ya ilişkin bilgi olmadığını, davacının anneannesi ..."nın ... T.C.Kimlik no ile ... köyünde kayıtlı ... olduğunu, ..."nin, ..."un ... ile yaptığı ilk evliliğinden olduğunu, ..."ın ... savaşında şehit olması üzerine ..."un ... ili ... Köyünde ... ile gayriresmi evlendiğini, ikinci evliliğinden ... isimli bir kızı olduğunu, ancak Nüfus Müdürlüğünce resmi kayıtlarda güncelleme yapıldığı sırada ..." un, ..."ın ilk evlendiği ... doğumlu ... T.C.Kimlik Nolu... ve ... kızı ... olarak kayıt edildiğini, ..."nin doğum tarihinin 01/07/1913, ..."un doğum tarihinin 15/03/1923 olup, ... doğumlu ..."nın 1908 yılında vefat ettiğini, bu nedenle..."nın ...ın gayriresmi eşi 01/07/1892 doğum tarihli, ... ve ... kızı ve 21/01/1966 yılında nüfus kayıtlarına göre bekar olarak vefat eden ... olduğunu, köyde herkesin ..."u ... ... olarak bilmesinden kaynaklanan bir hatadan dolayı ... ili ... köyü 7 pafta 985 parselde kayıtlı taşınmazın kadastro işlemleri sırasında ... ... adına kayıt edildiğini, aslında ... adına kayıt ettirilmesi gerektiğini, bu taşınmazın müvekkiline intikalinin yapılamadığını bildirerek, davacının anneannesi olan ..."un gerçekte ... köyü 7 pafta 985 parsel maliki ... ... ile aynı kişi olduklarının tespitini istemiştir.
Mahkemece; ... incelemesi yapılmak üzere yapılan araştırmada, ..."un mezarının ...köyünde olduğu, ancak mezar yerinin bilinmediği, ... İlçe Nüfus Müdürlüğünün 06/02/2017 tarihli cevabi yazısında da ..."a ait ölüm mernis tutanağı ve bu tutanağa dayanak belgelerin gönderildiği, tutanağın davacının 20/02/2013 tarihli bildirim beyanına istinaden düzenlendiğinin anlaşıldığı, ... İlçe kolluğu, ... Mezarlığında ""... ..."" isimli kişinin mezar yeri olduğunu bildirdiği, ... İli ... Köyü mezarlığına defnedilenlerin isimlerinin bulunduğu mezar yeri defterinde ise ... ve ..."den olma ..."un (davamıza konu ..."un anne ve baba adıyla örtüşmektedir) isminin yer aldığının anlaşıldığı, İncek Köyü nüfusunda başka bir ... ve ... kızı ... bulunmadığı, soyut tanık beyanları dışında davacının annesi ile ... arasında kayden bir bağ kurulamadığı, ... Köyünde bulunan "" ... ..."" mezarında yatan kişinin, anneanne olduğu ileri sürülen ... ve ..."den olma ... isimli kişiye ait nüfusa kayıtlı olduğu ...İli ... Köyünde mezarlık defterinde kaydının bulunması (mezar yeri tespit edilememiş olmakla birlikte) ve bu isimde ... Köyünde başkaca bir kişinin de olmaması karşısında, anneanne olduğu ileri sürülen ... isimli kişiye ait mezar yeri olduğu kayden saptanamadığından, fethi kabir ve dolayısıyla ... incelemesi de sağlıklı bir sonuç vermeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Dava,davacının anneannesinin ...Köyü nüfusuna kayıtlı ... olduğu ve ..."un ... ... olarak bilinen kişi olduğunun tespitine ilişkindir.
Doğum tarihi kayda geçmemekle birlikte çok yaşlı olduğu için bizzat evinde dinlenen tanık ... Dağlı beyanında, ..."un dayısının eşi olduğunu, eşi ..."ın ölümünden sonra da dedesinin yanında yaşarken evlenerek ... Köyüne gittiğini, kiminle evlendiğini bilmediğini, ..."da akrabaları var diye duyunca gidip ..."yi bulduğunu ve evinde kaldığını,akraba olduklarını anladıklarını açıklamış, dinlenen diğer tanıklar iddiayı doğrulamışlardır. ... ..."ın resmi eşi ... ... ve Ümmügül kızı olup ... 1879 doğumlu ve 1908 yılında ölmüştür. ... ..."ın ..."dan olma kızı ... vardır ve ... 15.03.1923 doğumludur. Dolayısı ile bu ..., ..."in 1908 yılında ölen eşi ..."dan olmamıştır. Bu durum ..."in resmi eşi dışında başka bir ... ile birlikteliğini açıklamaktadır. ... köyü 7 pafta 985 parselin 1952 yılında kadastro tespiti yapılmış ve taşınmazın ... kızı ... ... zilyetliğinde olduğu açıklanmıştır. Burda bahsedilen ... ..."ın 1908 yılında ölen ... kızı ... ... olamayacağı açıktır. ..."nın ... ... ile resmi nikahı olmadığından köyde soy adının eşinin soy adı olarak kadastro tespiti sırasında beyan edilmiş olması hayatın olağan akışına aykırı bir durum değildir. Diğer taraftan ... ..."ın doğum tarihi 1303 (1887) olarak beyan edilmiş olması ve nüfus kaydına göre 1892 doğumlu olması da kadastro tespitlerinde çok sık rastlanılan hatalardan olup, kadastro tespitlerinde resmi belgeden ziyade bilirkişi beyanlarına itibar edilerek tutanak tutulmasından kaynaklanmaktadır.
Açıklanan bu durum karşısında ... ili ... mezarlığında mezarı bulunan ... ... ile davacının annesi ... arasında ... incelemesi yapılarak rapor sonucunun yukarıdaki kanıtlarla birlikte değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 21/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.