Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/7448 Esas 2015/7592 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7448
Karar No: 2015/7592
Karar Tarihi: 25.05.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/7448 Esas 2015/7592 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/7448 E.  ,  2015/7592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/12/2013
    NUMARASI : 2011/403-2013/559

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece; imar uygulaması sonucu taraflar adına paylı olarak tescil edilen 6 numaralı parseldeki imardan önce mevcut bulunan yapıların elatmanın önlenmesi isteğine konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeli taşınmazın 01.04.2009 tarihinde imar uygulaması sonucu 6 parsel numarasıyla davacılar ve davalı M.. D.. adına paylı mülkiyet üzerine tescil edildiği, davalı paydaşın, davalı ... A.Ş. ile 07.09.2010 tarihinde 7 yıllık kira sözleşmesi yaptığı, bu sözleşme uyarınca .. A.Ş.’nin 6 parsele baz istasyonu kurduğu, yine davalı paydaşın, imardan önce .. A.Ş ile 05.10.2007 tarihinde kira sözleşmesi akdettiği ve bu sözleşmeye dayanılarak baz istasyonu kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği ve Türk Medeni Kanununun 691. maddesi ile 06.05.1955 tarihli, 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında düzenlendiği üzere paylı mülkiyete konu taşınmazlarda, pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapılan kira sözleşmelerinin geçerli olmayacağı tartışmasızdır.
    Davalıların, taşınmazın imar öncesindeki maliki ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğu yolundaki savunmaya mahkemece değer verilmiştir.
    Savunmanın içeriği de dikkate alındığında, davalıların imar öncesi malikle aralarında bulunduğunu söyledikleri kira ilişkisinden kaynaklanan kişisel hakkın, kamusal tasarruf niteliğindeki imar uygulamasıyla birlikte oluşan yeni mülkiyet durumuna göre sona erdiği kabul edilmelidir. Diğer bir anlatımla, imar işlemi taşınmazda yeni bir mülkiyet durumu oluştururken önceki mülkiyet hakkıyla birlikte diğer hakları da sona erdirmiştir.
    Hal böyle olunca, kayda üstünlük tanınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken olayda uygulama yeri olmayan 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 18.maddesi hükmü dikkate alınarak sonuca gidilmesi isabetli değildir.
    Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.