16. Hukuk Dairesi 2015/10004 E. , 2017/5459 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 102 ada 334 parsel sayılı 12.899,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş, 107 ada 44 parsel sayılı 907.700,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kadimden beri ... Köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığı belirtilerek orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ..., vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 107 ada 44 parsele yönelik davanın reddi, 102 ada 334 parsele yönelik davanın ise kabulü ile, 107 ada 44 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi orta malı olarak sınırlandırılmasına, 102 ada 334 parsel sayılı taşınmazın ise tespitinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı tarafından orta malı olarak tespit edilen 107 ada 44 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan dava reddedildiğine ve mahkemece verilen hükümle de Hazine aleyhine hukuksal bir durum yaratılmadığına göre davalı Hazine temsilcisinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Davalı ... mirasçısı ... vekili"nin 102 ada 334 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyizine gelince; mahkemece, dava konusu taşınmazda zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi, çekişmeli taşınmazın davacı ..."na ait olduğunu, davacının köyden göç etmesi nedeniyle icara vermek suretiyle kendisi tarafından kullanıldığını, taşınmazın davalı ile ilgisi bulunmadığını söylemiş; tespit bilirkişisi ise bu beyanın aksine çekişmeli taşınmazın davalı ... zilyetliğinde bulunduğunu belirtmiştir. Mahalli ve tespit bilirkişilerinin çekişmeli taşınmazın kullanım durumu ile ilgili beyanları çelişkili olup, mahkemece bu çelişki giderilmemiş; taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı ve taşınmazda davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip
gerçekleşmediği tam olarak ortaya konulmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ne sıfatla kullanıldığı hususlarında ayrıntılı beyan alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.