
Esas No: 2016/1224
Karar No: 2016/1891
Karar Tarihi: 17.02.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1224 Esas 2016/1891 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 1579 parsel sayılı 29240,00 m2 yüzölçümlü bağ niteliğindeki taşınmaz davalılar adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... ... dava dilekçesinde özetle; tapuda davalılar adına kayıtlı taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanununa göre 176 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 2006 yılında yapılarak 05/06/2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmalarında orman olarak sınırlandırıldığını belirterek 1579 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya tescilini ayrıca davalıların müdahalesinin önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile dosyada mevcut fen bilirkişi ... ... tarafından düzenlenmiş olan 09/07/2013 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 10749,12 m2 büyüklüğündeki kısmın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan ve aynı raporda (B) harfi ile gösterilen kısmın ise davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu iptali ve tescil istemi ile müdahalenin önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun gereğince 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları ve dava tarihinden önce 04.12.2007 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu ve orman tahdidinin iptali için dava açılmadığı anlaşıldığına göre, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.