11. Hukuk Dairesi 2015/7976 E. , 2016/2294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2014/195-2014/365
Taraflar arasında görülen davada ... ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.11.2014 tarih ve 2014/195-2014/365 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 22.06.2012 tarihinde gerçekleştirdiği 16 ve 34.sınıftaki ürünleri içeren, "..." ibareli 2012/83396 sayılı marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından davalılara ait markalar mesnet gösterilerek 556 sayılı KHK"nın 7/b maddesi uyarınca reddedildiğini, ret kararının kaldırılması amacıyla itirazda bulunduklarını, ancak itirazın YİDK"nın 2014/M-5387 sayılı kararıyla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını ileri sürerek başvurularının reddine dair YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan markaların ... esas ve ayırt edici unsurlu olduklarını, aynı ürünleri içerdiklerini, başvuruda yer alan diğer unsurların yeterince ayırt edicilik sağlamadığını, redde mesnet markalar ve başvuru konusu işaretin ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduklarını, bunun ilk bakışta ve açık olarak görüldüğünü, çünkü başvuru ile redde mesnet markaların ... ifadesi itibariyle de dikkat çekici seviyede benzer olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ... ... vekili; davacı marka tescil başvurusunun 556 sayılı KHK"nın 7/b maddesi uyarınca reddedildiğini, bu sebeple müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; redde mesnet alınan markaların "..." ibareli olduğu, asıl ve ayırt edici unsurunun ... ibaresi tarafından temsil olunduğu, anılan kelimenin doğrudan 16 ve 34. sınıftaki ürünler bakımından vasıf bildirici niteliğinin bulunmadığı, somut ve soyut olarak ayırt ediciliğinin yüksek seviyede olduğu, başvuru konusu işaretin de "..." ibareli olduğu, bu işaretin de asıl ve ayırt edici unsurunun "..." ibaresi tarafından temsil olunduğu ve başka bir unsur içermediği, başvuru konusu işaretin ilk bakışta ve derhâl redde mesnet markaların yeni düzenlenmiş bir versiyonu olduğu yönünde izlenim doğduğu, iki işaretin ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları yönünde intiba doğmasının kaçınılmaz olduğu, başvuru ile redde mesnet markalar arasında, ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğu, başvuru konusu işaretin 556 sayılı KHK"nın 7/b maddesinde yazılı mutlak ret nedenini aşmasının olanaksız olduğu, ... YİDK kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle ..."ye karşı açılan davanın reddine; diğer davalılar yönünden ise davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.