MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat


İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Mağdure ile vekilinin kovuşturma evresinde sanıktan şikâyetçi oldukları ve katılma talebinde bulundukları, mahkemece mağdurenin soruşturma evresinde sanık hakkında şikâyetçi olmadığından ve bu suretle kovuşturma evresinde şikâyetten vazgeçmeden vazgeçilemeyeceğinden bahisle, mağdure ile vekilinin katılma talebi reddedilmiş ise de; soruşturma evresindeki şikâyetten vazgeçmenin yargılama evresindeki katılmaya engel olmayacağı nazara alınarak katılma talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuki değerden yoksun bulunduğundan, mağdure ve vekilinin temyiz istemi yerinde görülmekle, 5271 sayılı CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdure ve vekilinin sanık hakkında açılan davaya katılma talebinde bulunup, mahkemece verilen hükmü de temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz aşamasında mağdurenin vekilini azlettiği de gözetilerek 5271 sayılı CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure Duygu"nun davaya katılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan mağdurenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.