Taraflar arasında görülen davada ... ... .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.12.2014 tarih ve 2014/108-2014/561 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili şirketler tarafından fiilen yat yanaşma yeri olarak kullanılmakta olan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ... ... ... Mevkiinde yer alan deniz yüzeyi için .... Mal Müdürlüğü tarafından Temmuz 2011 tarihinde gönderilen ihbarnamelerle ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, bu söz konusu ecrimisillerin 17.08.2011 tarihinde davacılar tarafından ödendiğini, ecrimisil bedeline konu edilen dönemin 01.07.2007-20.06.2011 dönemi olduğunu, davalıların şirketlerle ortaklıklarını Ekim 2008 itibariyle sona erdirdiklerini, bu durumda davalıların 01.07.2007 tarihinden ortaklıklarının sona erdiği 01.10.2008 tarihine kadar olan dönemdeki ecrimisil bedellerinden payları oranında sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 TL alacağın davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; ticari davanın söz konusu olmadığını, rücu davası olduğunu ve davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu alacağın şirket ortaklığından kaynaklanmakta olup TTK"da düzenlenen anonim şirket hükümlerine göre değerlendirme yapılacağı, bu nedenle davanın TTK 4/1.a. maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan davalı vekilinin görev itirazının reddi gerektiği, ancak kamu düzenine ilişkin yetki konusunun incelenmesi gerektiği ve HMK 14/2. maddesi uyarınca, özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya üyesine karşı açacağı davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, davacı şirketlerin muamele merkezlerinin ise ...."te olduğu, bu durumda, davaya bakma yetkisinin ..... Asliye Ticaret (Hukuk) Mahkemesi"ne ait olduğu gerekçesiyle HMK 14/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.