10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18665 Karar No: 2017/736
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18665 Esas 2017/736 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/18665 E. , 2017/736 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Üye ...’ın muhalefetine karşı, Başkan ..., Üyeler ..., ... ve ...’ın oyları ve oyçokluğuyla 07.02.2017 gününde karar verildi.
KARŞI OY
Dairenin sayın çoğunluğu ile aramızda oluşan çelişki, şirket yönetim kurulu üyesi olan davacı tarafından açılan ödeme emrinin iptali davasında verilen kararın daire çoğunluğu tarafından onanması hakkındadır. Davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dava dışı şirket tarafından açılan “iflasın ertelenmesi” davası, olumsuz sonuçlanmış ve şirketin “iflasına” karar verilmiştir. İflas erteleme tedbirleri nedeniyle borcun ödenmemesindeki “haklı sebep” hâli ancak iflas erteleme süreci içerisinde kabul edilebilir (506 s.K m.80/12, 5510 s.K m.88/20). Çünkü bu süreçte önemli olan şirketin canlanması, ticari hayata katılmasının sağlanmasıdır. Bu amaca ulaşmayı engelleyici biçimde, şirkete dolaylı olarak zarar verebilecek şekilde şirket yönetim kurulu üyelerini sorumlu tutmak haksız sonuçlar yaratabileceğinden, sadece bu süreçle sınırlı olarak yönetim kurulu üyelerinin prim borçlarını ödememelerini “haklı sebep” kabul etmek mümkündür. Bu süreç olumlu veya olumsuz sonuçlandıktan sonra (iflas erteleme süreci sona ermiş olmakla) şirket yönetim kurulu üyelerinin müşterek ve müteselsil sorumlulukları olduğundan, prim borcunu ödememe konusunda “haklı sebepleri” olduğundan artık söz edilemez. İİK m.179/b uyarınca da duran takiplere otomatik olarak devam edilmesi gerekir. Yönetim kurulu üyeleri hakkında kurumca yapılan takipler de haklı hale gelmiş olur. Bu nedenle yönetim kurulu üyesi olan davacının sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğinden ve aksi yönde verilmiş mahkeme kararının bu yönden bozulması gerektiğinden, Dairenin sayın çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum. 07.02.2017