Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17121 Esas 2017/728 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17121
Karar No: 2017/728
Karar Tarihi: 07.02.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17121 Esas 2017/728 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/17121 E.  ,  2017/728 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylığı ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
    Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi kapsamında rücu edilecek kişilerin sorumlulukları, üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile kanunda belirtilen sosyal sigorta yardımlarının yapılmasını gerektiren bir halin doğması ve sigortalı veya hak sahiplerine bu yardımların yapılması koşuluna bağlanmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında yer alan “araç sahiplerine” ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 27.03.2002 tarih ve 2001/343 Esas ile 2002/41 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 13.11.2002 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, buna göre, araç malikinin sorumluluğu, “araç sahibi“ sıfatından kaynaklanan kusursuz sorumluluğu ile değil, anılan maddede yer alan “diğer sorumlular” kavramı kapsamında ve 2918 sayılı Kanunun 85 ile 3. maddesi hükmünde öngörülen tanım çerçevesinde “işleten” sıfatını haiz bulunması dikkate alınarak saptanacaktır.
    2918 sayılı Kanun kapsamında şeklî ölçüye göre işleten, satışa esas olan tescil belgesinde (m.19), aracın teknik muayene ve trafiğe çıkmasının temelini oluşturan trafik belgesinde (m.21), sigorta poliçesi (m.91) ve vergi kaydında adı yazılı olan kişidir. Maddi ölçüde ise araçtan ekonomik olarak yararlanmak ve araç üzerinde fiili hakimiyet esastır. 2918 sayılı Kanun, bu temel olgu üzerine oturmuştur. Trafik sicilinde adına kayıtlı bulunan aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere kullanıyor ve araçtan ekonomik çıkar sağlıyorsa, bir başka anlatımla araç üzerindeki fiili hakimiyet ile aracı, tehlikesi kendisine ait olmak üzere kendi nam ve hesabına işletiyor ise bu kişi hem şeklî, hem de maddi anlamda işletendir. Burada maliklik sıfatı ile işletenlik sıfatı aynı kişide birleşmiş olur. Anılan Kanunun 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olursa motorlu aracın işleteni bu zarardan sorumlu olur. İşleten aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemesini içermektedir.
    İnceleme konusu davaya bu yasal kurallar ışığında bakıldığında, dosya içeriğinden, hem şekli hem de maddi ölçüye göre araç işleteninin ... olduğu belirgin olup, kazada sürücü ... % 12,5 oranında kusurlu bulunduğundan; “diğer sorumlu” kavramı kapsamında “işleten” sıfatıyla ..."nın rücu alacağından sürücünün kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum ve davalılardan ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ya iadesine, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.