Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/30425 Esas 2014/5949 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/30425
Karar No: 2014/5949

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/30425 Esas 2014/5949 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/30425 E.  ,  2014/5949 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, ... ilçesi ... ada ... parselde kayıtlı B4 Blok 13 numaralı bağımsız bölümü 16.11.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, kredi çekerek peşin ödeme yaptığını, kalan kısım için senet verdiğini ve davalının edimini yerine getirmeyeceğinin açıkça ortaya çıktığını ileri sürerek imzalanan sözleşmenin feshine, verdiği senedin iptaline, ödediği 73.025.70 TL"sının ödeme gününden itibaren avans faiziyle tahsiline ve ödeme yapmak için çektiği kredi faizinin iaedesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazın teslim edilmemesinde kusurunun olmadığını, dava dışı belediyeler arasındaki sorunlar nedeniyle öngörülen sürede teslimatın yapılamadığını ve mücbir sebepler olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, eldeki dava ile yaptığı ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren en yüksek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 60.575.00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir. 6098 Sayılı Türk 2013/30425-2014/5949
    Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı, davalıya ödeme hususunda ihtar çekmiş ve bu ihtarname davalıya 14.09.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı ihtarda verilen süre gereği 16.09.2012 tarihinde temerrüte düşmüştür. Bu itibarla dava dilekçesinde talep edilen ve hüküm altına alınan miktara temerrüt tarihi olan 16.09.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının birinci fıkrasının bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen “Davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında 16.11.2009 tarihinde imzalanan sözleşmenin feshine, 60.575.00 TL"nin 16.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 4.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.