12. Hukuk Dairesi 2016/14087 E. , 2017/6541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular tarafından yasal süre içerisinde icra müdürlüğüne borca itiraz edildiği, takibin itiraz nedeniyle durması üzerine alacaklı tarafından yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece, dayanak bono yönünden üç yıllık zamanaşımının oluştuğu gerekçesi ile itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK."nun 688/6. maddesine göre bononun, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Aynı Kanun"un 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. H.G.K."nun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için geçerli olup, T.T.K.’nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez.
Öte yandan, icra takibine konu alacak hangi zamanaşımı süresine tabi ise; icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır. Alacaklı tarafından, genel haciz yolu ya da kambiyo senetlerine mahsus haciz yollarından herhangi birinin tercih edilmiş olması, dayanak belge bono niteliğini taşıdığı sürece sonuca etkili olmayıp, her iki halde de zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Yine dayanak belgenin, anılan niteliği haiz olmaması halinde de seçilen takip yoluna bakılmaksızın bu kez 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK."nun 125.maddesi) düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır.
Somut olayda, takibe dayanak bonoda tanzim yerinin belirtilmediği, tanzim edenin isminin yanında ise "Ant." ibaresinin yazılı olduğu görülmektedir. Sözü edilen kısaltma, herhangi bir tereddüte meydan vermeyecek şekilde bir idari birimi göstermediğinden tanzim yeri olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri unsuru
bulunmadığından anılan belge kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır. Dolayısıyla, dayanak belge bono niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 6098 sayılı TBK."nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK."nun 125. maddesi) düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olup; sözkonusu senetteki alacak ile ilgili olarak on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır.
Öte yandan borçlular icra dairesine yaptıkları itirazlarında zamanaşımı itirazında ya da İİK"nun 63. maddesi uyarınca duruşmada zamanaşımı def"inde bulunmadıkları halde, zamanaşımı itirazı mahkemece re"sen nazara alınacak itirazlardan olmayıp, bu hususun re"sen incelenmesi de doğru görülmemiştir.
Takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden bu belge, İİK"nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olup, buna karşılık borçlular, borcun aslına yönelik itirazlarını aynı nitelikte belgelerle kanıtlayamamıştır.
O halde mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulü yerine istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.