
Esas No: 2015/4693
Karar No: 2016/7085
Karar Tarihi: 20.09.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4693 Esas 2016/7085 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesine ilişkindir.
Bir kısım davalılar cevap dilekçelerinde, aralarındaki harici paylaşımdan sonra davalı ..."un kendi payına düşen taşınmaz üzerine ilave kat yaptırdığını beyan ederek davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı ..., ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/163 Esasına kayıtlı dosyada muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açtığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, bekletici mesele yapılma talebinin reddine, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
1- Dava konusu 209 ada 97 parsel ve 263 ada 100 parsel sayılı taşınmazlarda kök muris ... haricindeki paydaşların davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan, kök murisin mirasçısı, davacıların murisi olan ..."in mirasçılık belgesi dosya içerisine alınmadan yargılamaya devam edilmesi,
2-Davalı ..."un muhdesatın aidiyetinin tespiti için açtığı Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/163 Esasına kayıtlı dosyanın bekletici mesele yapılmaması,
3- Davacı vekilinin keşif esnasında 126 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar açısından davadan vazgeçtiğine dair beyanının bulunmasına rağmen buna dair bir hüküm kurulmaması,
4-Yurtdışında yaşadığı sabit olan davalı- kısıtlı ..."ın vasisinin davacılar vekiline verdiği vekaletnamenin dosya içerisinde bulunduğu gözetilerek gerekçeli kararın vekile tebliğ edilmesi gerekirken davalı ..."ın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebliği de doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi