19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8221 Karar No: 2019/882 Karar Tarihi: 24.01.2019
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8221 Esas 2019/882 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/8221 E. , 2019/882 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 30.11.2013 günü sanığa ait ... adlı iş yerinde yapılan aramada, katılan adına tescilli markaları taşıyan ve bilirkişi raporu ile taklit oldukları tespit edilen toplam 10 adet yeleğe el konulması üzerine, sanık hakkında (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A-1 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası ve yapılan yargılama sonucunda; yerel mahkemece suça konu ürünlerin katılan adına tescilli 2005 39630 ve 2005 39631 numaralı markaların emtia sınıfı içerisinde “yelek” emtiasının bulunmadığı ve dolayısıyla bu markanın yelek emtiasında korunamayacağından bahisle beraat kararı verilmişse de; 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin marka tescilinden doğan hakların kapsamı başlıklı 9/1-b maddesinde marka sahibinin önlenmesini talep edebileceği fiiller arasında “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” da sayılmış, (benzer düzenlemeye karar tarihinden sonra 10 Ocak 2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Smaİ Mülkiyet Kanunu"nun 7/2-b maddesinde de yer verilmiş) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 24. maddesinde ise “Markaların kullanılacağı mallar veya hizmetler, markaların tescili amaçları için malların veya hizmetlerin uluslararası sınıflandırmasına ilişkin esaslara göre sınıflandırılır. Sınıflandırma ile ilgili ilkeler yönetmelikte belirtilir.” şeklindeki düzenleme ile markalann tescilinde sınıf sistemi benimsenerek sınıflandırma yöntemine ilişkin düzenlemenin ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılacağı belirtilmiş ve bu mevzuat hükümleri çerçevesinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Nice Anlaşması göz önünde bulundurularak sınıflandırılma tebliği çıkarılmıştır. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılan sınıflandırmanın esas itibariyle idari fonksiyonunun bulunduğu, bu tebliğlerin zaman zaman değişiklik gösterebileceği, Türk Dil Kurumu tarafından yazılan Türkçe Sözlükte giysi kavramının "her türlü giyim eşyası" olarak; yelek kavramının ise “ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi” olarak belirtilmesi karşısında, Katılan adına tescilli 2005 39631 numaralı Ferrari markasının 25. emtia sınıfında (giysiler) tescilli olduğu, emtia listesinde “yelek” emtiası açıkça yazılmamış ise de, giysiler sınıfında tescilli olan marka ile bağlantı kuracak şekilde karıştırılma ihtimali bulunduğu ve suça konu ürünlerin ortalama bir tüketici açısından katılan firma tarafından üretilip satışa arz edilmiş zannedileceği de gözetilerek, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyannca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.