Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Mağdur ...’nun 30.10.2012 tarihli talimat duruşmasında 15 yaşından büyük olup şikayetçi olmadığını bildirerek kamu davasına yöntemince katılmaması karşısında, mağdur ... ve vekilinin bu sıfatla hükmü temyiz etmeye hak ve yetkileri bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur ...’nun sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik, mağdur vekilinin ise beraat hükmüne yönelik, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE, B-Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizine gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ...’nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 19/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.