
Esas No: 2016/12822
Karar No: 2017/689
Karar Tarihi: 07.02.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12822 Esas 2017/689 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen emekli aylıklarının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 19.01.2015 tarihli ve 2014/2077 Esas, 2015/662 Karar Sayılı ilamı ile; “23.08.2004 tarihinden itibaren yeniden ve fiilen çalıştırılmaya başlandığı anlaşılan davacı hakkında, aynı anda çalışma karşılığı ve aylık alınamayacağı için 23.08.2004 tarihinden 31.12.2004 tarihine kadar yapılan ödemelerin iadesi gerektiği ve bu iadenin de faizsiz yapılması gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı
./..
kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Eldeki davada ise Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleştiği gibi, davacının bu dönemde herhangi bir ücret almadığı anlaşılan, 15.03.2003-23.08.2004 tarihleri arasına yönelik talep hakkında da kabul kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, 23.08.2004-31.12.2004 tarihleri arasındaki dönem bakımından davalının temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla, işleyecek yasal faizin de dava tarihinden işletilmek suretiyle alınacak bir hesap raporu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ve davalı ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.