1. Hukuk Dairesi 2015/6720 E. , 2015/7530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇİVRİL SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2015
NUMARASI : 2014/1015-2015/147
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı,miras bırakanının kayden maliki olduğu 8 adet (78,192 ada 89 ve 227,354 ada 10,380 ada 8,37 ve 49,388 ada 13 parsel sayılı ) taşınmazların tapu kaydında "Celil kızı Emine " olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun "Halil kızı Emine " olarak düzeltilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...dava konusu 192 ada 89,227,354 ada 10,380 ada 8,37,49,388 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar bakımından nüfus kayıtlarına uygun olarak tapu kayıtlarında düzeltme yapılması suretiyle davanın kabulüne karar karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı,ancak 78(yenileme ile 355 ada 2)parsel sayılı taşınmaz kadastro mahkemesinde davalı olduğu için henüz tapu kaydı oluşmadığından davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği,bu sebeple anılan parsel bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilerek,78 parsel sayılı taşınmaz bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki,mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Bu yöne değinen, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki mahkemece, davanın kısmen reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.