2. Ceza Dairesi 2015/2423 E. , 2015/3710 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2015/1748
Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk F.E hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, AKSARAY Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24/09/2014 tarihli ve 2013/8184 soruşturma, 2014/2481 esas, 2014/1289 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun’un 174. maddesi gereğince iadesine dair AKSARAY 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2014 tarihli ve 2014/515 sayılı kararma yönelik itirazın reddine ilişkin AKSARAY Ağır Ceza Mahkemesinin 13/10/2014 tarihli ve 2014/1413 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23.12.2014 gün ve 2014/22985/76144 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.01.2015 gün ve 2015/1748 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında Aksaray Devlet Hastanesinin 22/08/2014 tarihli ve 019223 sayılı raporu ile davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmediğinin bildirildiği ve bu nedenle suça sürüklenen çocuk hakkında dava açılamayacağı gerekçesi ile iddianamenin iadesine karar verilmişse de, 5237 sayılı Kanun"un 31/2. maddesinde davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen çocukların ceza sorumluluğu olmadığı ancak haklarında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağına dair düzenleme bulunduğu, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 11. maddesindeki atıf gereğince aynı Kanun"un 5. maddesinde düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler olduğu, ancak 5237 sayılı Kanun"un 31/2. maddesi gereğince ceza sorumluluğu olmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tedbire hükmedilebilmesi için öncelikle suç işlediğinin sabit olması gerektiği cihetle, suça sürüklenen çocuğun suç işlemiş olduğuna dair yeterli delil bulunması durumunda hakkında güvenlik tedbirine hükmedilebilmesi için Cumhuriyet savcısı tarafından dava açılması gerektiği, sosyal inceleme raporu alınmamış olmasının da iddianamenin iadesi nedeni olmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde
isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hırsızlık suçundan yapılan soruşturma sırasında, Aksaray Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri uzmanınca düzenlenen raporda, işlediği iddia edilen suçun hukuki anlam ve sonucunu algıladığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediği bildirilen 12-15 yaş grubundaki şüpheli hakkında, 24.09.2014 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı ve ceza sorumluluğunun bulunmadığının kabul edilmesi halinde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunmasının talep edildiği, Aksaray 1.Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın ceza sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, itiraz merciince de, aynı gerekçe ile birlikte sosyal inceleme raporu aldırılmadan dava açılması nedeniyle itirazın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesinde yer alan “on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğunun olmadığı, ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı” şeklindeki yasal düzenlemeden, suçun sabit görülmesi durumunda ceza verilmeyeceği, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı anlaşılmalıdır. Nitekim, işlenen fiilin suç oluşturup oluşturmadığına ilişkin gerekçeli değerlendirmenin hükme yansıtılması ancak usulüne uygun açılmış bir davada yapılacak yargılama ile mümkündür.
5271 sayılı CMK"nın 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığı kararı da ancak, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delillerin elde edilememesi veya kovuşturmanın izne tabi olması ve yetkili
merciince izin verilmemesi gibi kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde verilebileceğinden, şüphelinin, ceza sorumluluğunun bulunmadığının tıbben saptanması durumunda, hakkında güvenlik tedbiri uygulanması yönünden, atılı suçu işlemiş olduğunun yapılacak yargılama ile sabit görülmesi zorunluluğu nedeniyle kamu davası açılmasında isabetsizlik bulunmayıp, sosyal inceleme raporu aldırılmaması da CMK"nın 174.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen iddianamenin iadesi sebepleri arasında yer almadığı gibi, bu raporun, aynı fıkranın (b) bendinde belirtilen, suçun sübutuna etki edecek delillerden olmaması ve yargılama sırasında mahkemece temininin de olanaklı bulunması karşısında, iddianamenin iadesi kararına itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (AKSARAY) Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 13.10.2014 gün, 2014/1413 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.