Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2905 Esas 2018/2960 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2905
Karar No: 2018/2960

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2905 Esas 2018/2960 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilen sanığın istinaf başvurusu, Ceza Dairesi tarafından esastan reddedildi. Dosyanın incelenmesinde, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde sergilendiği görüldü. Ancak, sanığın dosyaya yansıyan faaliyetlerine göre hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmemesi ve adli emanetin kayıtlı müsaderesi talep edilen emanet eşyaları hakkında bir karar verilmemesi nedeniyle hüküm bozuldu. Sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, mevcut delil durumu, suç vasfı atılı suç için kanun maddelerinde ön görülen ceza miktarı gözetilerek tahliye talebinin reddedilmesine karar verildi.
Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/2905 E.  ,  2018/2960 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1,
    53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri gereğince
    mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla; sanık müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanığın dosyaya yansıyan faaliyetlerine göre; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, sanığın örgüt içindeki konumu, kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; örgüt ve süreçle ilgili genel tehlikelilik hallerinden bahsedilerek, stajyer avukat olan sanığın örgütteki konumu ve dosya kapsamıyla bağdaşmayacak biçimde yazılı gerekçeyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2-Adli emanetin 2018/1227 ve 2018/858 sırasında kayıtlı müsaderesi talep edilen emanet eşyaları hakkında bir karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, mevcut delil durumu, suç vasfı atılı suç için kanun maddelerinde ön görülen ceza miktarı gözetilerek tahliye talebinin reddine, 01.10.2018 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.