(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/1439 E. , 2014/2411 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili davasına dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.09.2012 günlü ve 2011/610-2012/487 sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 29.04.2013 günlü ve 2013/4973-2013/7025 sayılı ilama karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanması yönünde getirilen yasal düzenlemeye göre ve ayrıca tescil kararı verilirken, tapu kaydındaki şerhleri ile birlikte karar verilmesi ve hükmün 7 nolu hüküm fıkrasının üçüncü satırındaki maddi hatanın düzeltilerek onama yapılması gerektiği anlaşıldığından, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 29.04.2013 gün ve 2013/4973-7025 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilip dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin yeniden incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut şerhleri ile birlikte idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
3-Davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken davalılardan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş olması,
Doğru değil ise de; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (3) nolu hüküm fıkrasının dördüncü satırında yer alan "kamulaştırma bedelinin" sözlerinden sonra "23.04.2012 tarihinden itibaren karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte" ibaresinin; (2) nolu hüküm fıkrasındaki "davacı adına" sözlerinden sonra "tapu kaydındaki şerhleri ile birlikte" ibaresinin ilave edilmesi; (7) nolu hüküm fıkrasının üçüncü satırındaki "davalıya" ibaresi yerine "davacıya" ibaresi yazılması suretiyle 6100 sayılı HMK. ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK. nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.