Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16449 Esas 2017/675 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı ... Kurumu Başkanlığı işleminin iptali ile aylığın geçmişe yönelik yeniden bağlanması ve birikmiş aylıkların ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 15.9.1998 tarihinde kesinleşen davacıya, yaşamını yitiren babası üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, davalı Kurumca 2010 yılında gerçekleştirilen işlemle 24.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek 24.10.2008–25.8.2010 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemenin davanın reddine dair verdiği ilk karar dairemizin 13.03.2014 tarihli ilamı ile bozulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bozma öncesi ve sonrasında, davacının, 05.10.2010-19.06.2013 tarihleri arası eşin ise 24.09.2008-05.10.2010 tarihleri arası adresi olan “ ...” adresinde kolluk araştırması yapıldığı davacının, 08.02.2007-05.10.2010 tarihleri arası nüfus müdürlüğünde kayıtlı adresi "..." olup dava konusu dönem yönünden bu adreste de araştırma yapılması gerektiği yine bu adreste görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının beyanı alınmalı ayrıca boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli ve İlçe Seçim Müdürlüğü’nden gelen cevapların yetersiz olduğu gözetildiğinde dava konusu dönem yönünden davacı ve eşinin, seçmen geri izleme belgeleri getirtilerek adreslerinin araştırılması gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.