11. Ceza Dairesi 2017/8742 E. , 2017/6981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık ... hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin, sanık ... ve ... hakkında aynı suçlardan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların 2006 ve 2007 takvim yıılarında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; şirketin 26.05.2005 yılında re"sen terk ettirilmesi, 2006 yılında düzenlendiği iddia edilen faturalara rastalanmaması, sanıkların suçlamayı kabul etmemesi ve dosyada bulunan 2007 yılına ait dört adet faturada herhangi bir imza ve yazı incelemesi yapılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği, bu nedenle mükellef şirket tarafından düzenlenen 2006 takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı sureti temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, suça konu faturaların, bizzat sanıklar tarafından, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı ve tüm yıllara ait sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanları da alınarak, faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat ve mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Ceza Genel Kurulunun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında da açıklandığı üzere 2006 ve 2007 takvim yıllarında “sahte fatura düzenlemek” suçlarından açılan kamu davasında her takvim yılında işlenen suçun kendi içinde zincirleme biçimde ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilerek her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması yerine tek suç kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.