
Esas No: 2014/2401
Karar No: 2014/17169
Karar Tarihi: 15.12.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/2401 Esas 2014/17169 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2011/138-2013/387
Davacı M.. K.. vekili Avukat S. K. tarafından, davalı Ö.. Ü.. aleyhine 25/02/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayda; dava konusu ifadelerin özünde eleştiri niteliği bulunması ve fakat kullanılan sözler itibariyle konu ile ifade arasındaki düşünsel bağlılığın korunmaması nedeniyle hukuka aykırılığın söz konusu olması ve yukarıda vurgulanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; takdir edilen manevi tazminat miktarı fazladır. Mahkemece, daha uygun bir miktar manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Karar, bu nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/12/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İfade özgürlüğü demokratik toplumun zorunlu ve kurucu unsurudur. Sadece hoşa giden veya tasdik içeren ifadeler değil rahatsız edici, incitici hatta şok edici beyanlar da ifade özgürlüğünden yararlanmalıdır. İfadede hedef alınan kamu yöneticisiyse, eleştirilere daha açık ve hoşgörülü olmalıdır. Beyanda bulunan siyasetçi ise memleket sorunları hakkında konuşma ve eleştirme hakkı herkesten önce gelir.
Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında davanın tümden reddi gerekir. Bu yüzden çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.15/12/2014