10. Hukuk Dairesi 2016/18643 E. , 2017/646 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Davaya konu somut olayda, sigortalının 18.10.2009 tarihinde işverene ait araç ile seyir halinde iken, ışıklı kavşakta davalıların murisinin kullandığı araç ile çarpışması sonucu vefatı ile sonuçlanan iş kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 4. Fıkrası olup anılan maddede, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edileceği belirtilerek kusurlu davranışı bulunan üçüncü kişinin sorumluluğu, ödemelerin tümü yönünden kabul edilmesine karşın gelir bakımından başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile sınırlandırılmıştır. Bu tutarlara ayrıca, davalı yada davalıların kusur oranlarının da uygulanması gerektiği açıktır.
Mahkemece, hak sahibi dosyasında Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporu esas alınarak, davalıların sorumluluğuna hükmedilmiş ise de; davalılar tarafından açılan tazminat davasında alınan bilirkişi raporunda, Elvan Koçak’ın %75, sigortalının %25 oranında kusurlu olduğunun bildirilmesi, hak sahibi dosyasında hükme esas alınan rapordan önce sunulan bilirkişi raporunda, ...’ın %25, sigortalının %50,
./..
kavşağın düzenlenmesinden sorumlu belediye başkanlığının %25 oranında kusurunun bulunduğunun bildirilmesi, eldeki davada bozma sonrası alınan raporda ise, davalıların murisi Elvan Koçak’ın %75, sigortalının %25 oranında kusurlu olduğunun ve sinyalizasyon sorumlusu kuruluşun kaza tarihinden sonra sinyalizasyon düzenlemesi yapıp yapmadığı bilinmediğinden kazada sinyalizasyon hatasının kesin olmadığını bildirilmesi karşısında, anılan raporun kazada sinyalizasyon hatasının etkisi yönünden somut veriye dayanmadığı görülmekle, hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek, öncelikle, kaza mahallinde kaza tarihindeki sinyalizasyondan sorumlu kuruluş belirlenerek, kaza tarihinden sonra anılan kavşakta sinyalizasyon düzenlemesi yapılıp yapılmadığı sorularak, hak sahibi dosyasında kaza mahallinde yapılan keşifteki tespit edilen hususlar da göz önünde alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyeti vasıtasıyla, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde kusurun aidiyeti ve oranı tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenerek, raporlar arasındaki çelişki giderilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi