16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2542 Karar No: 2018/2943 Karar Tarihi: 01.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2542 Esas 2018/2943 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçundan mahkum olduğu ve temyiz başvurusunun reddedildiği belirtilmiştir. TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Sanığın çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermesi ve zaman gazetesine abone olması örgütsel faaliyet olarak değerlendirilmemiştir. Mahkeme kararında, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ve kanunun öngördüğü suç tipine uygun olduğu vurgulanmıştır. Detaylı kanun maddeleri ise; TCK 314/2 (Silahlı terör örgütüne üyelik), 3713 sayılı Kanunun 5/1 (Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun), TCK 62 (Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası), TCK 53 (Temyiz), TCK 58/9 (İkame edilen hüküm) ve TCK 63 (Mahkumiyet hükümlerinin uygulanması) olarak belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/2542 E. , 2018/2943 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriği ve sanığın çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermesi ile zaman gazetesine abone olmasının örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdkleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.