
Esas No: 2016/11671
Karar No: 2017/641
Karar Tarihi: 06.02.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11671 Esas 2017/641 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yargılama giderlerinden sayılan ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323, Avukatlık Kanununun 169 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira haksız davranışta bulunan bir kimsenin bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarındandır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun, yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesine ilişkin 326. maddesi de bu ilkeye dayanmaktadır.
Eldeki davada, davacı tarafından mirasın süresi içerisinde reddedilmiş olması nedeniyle, davacının murisin borçlarından sorumlu olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline yönelik davanın kabulüne karar verilmiş olup mirasın davacı tarafından reddedilmiş olmasından Kurumun dava sırasında haberdar olması nedeniyle, davacı aleyhine dava konusu ödeme emrinin tanziminde kusuru bulunmayan ve kusuru ile dava açılmasına sebep olmayan davalı Kurumun vekalet ücreti ile sorumlu tutulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hüküm fıkrasında davalı aleyhine vekalet ücretinin düzenlendiği 6. paragrafının silinerek yerine “Mirasın davacı tarafından ret edildiğinden Kurumun dava sırasında haberdar olması nedeniyle, aleyhine dava açılmasında kusuru bulunmayan davalı Kurumun vekalet ücreti ile sorumluğu olmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine takdiren yer olmadığına,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.