16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2054 Karar No: 2018/2940 Karar Tarihi: 01.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2054 Esas 2018/2940 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/2054 E. ve 2018/2940 K. numaralı kararın temyiz talebinin reddi nedenlerinin bulunmadığı ve dosyanın incelenmesi sonucu hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin öncelikle sanıkların müdafiilerinin davranışlarının Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle BOZULMASINA karar verildi. Sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranıldığı belirtildi. Suç ise Silahlı terör örgütüne üye olma suçu olarak belirtilirken, sanıkların hükümleri TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddedildiği belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2018/2054 E. , 2018/2940 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı Kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve sanık ... adına kayıtlı telefonda bylock kullandıkları iddia olunan sanıkların karı koca oldukları ve aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmakla; sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması, Kanuna aykırı, sanık ... ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle BOZULMASINA, sanık ... hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.