14. Hukuk Dairesi 2015/8106 E. , 2016/6564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2009 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ... yönünden husumetten reddine diğer davalılar yönünden esastan reddine dair verilen 22.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, dava konusu taşınmazın yayla olmaması nedeniyle mera tespit komisyonunca alınan kararının iptali, bu olmadığı takdirde Mera kanununun geçici 3. maddesi uygulanarak taşınmazın satışının yapılması isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ... yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 523 ada 202 parsel sayılı taşınmaz ... mahallesinde bulunmaktadır. ...nin yayla iddiasıyla açmış olduğu 2005/489 esas ve 2006/1053 karar sayılı dava, 4342 sayılı Mera kanununun geçici 3. maddesinde 03.06.2007 tarihli 5685 sayılı kanunla değişiklik yapılmasından önce yayla olarak sınırlandırılmış ve hüküm derecattan geçerek 19.04.2007 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde ve temyiz dilekçelerinde mera kanununun geçici 3. maddesinin uygulanmasını talep etmiştir. Dava konusu taşınmazın yerleşim yeri içerisinde kaldığı ve çevrede başka davalara konu yapılan taşınmazlara geçici 3. maddenin uygulandığı anlaşılmaktadır. Bu maddenin birinci fıkrası uygulanacağı taşınmazların niteliklerini belirtmektedir. Belirtilen niteliklere sahip taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce ...ye ödenmesi halinde şahıslar adına tescili gerekmektedir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında uygulanabileceği gibi evvelce açılan davalarda ... adına tesciline veya mera,yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen ve kesinleşen kararlara konu olan bu nitelikteki taşınmazlara da uygulanır. Yani bu taşınmazların tapuları da talep etmeleri halinde aynı esaslara göre önceki kayıt maliklerine veya mirasçılarına devredilir. Bütün bu belirtilen hususların davada mevcut olmasına ve davacılar vekilinin geçici 3. maddenin uygulanmasını istemesine rağmen, temyiz incelemesi sırasında maddi hata sonucu bu madde yönünden inceleme yapılmamıştır.
09.03.1988 tarih ve 1987/2-860-232 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında vurgulandığı üzere kural olarak herhangi bir yasa ve düzenleyici hüküm o yasanın yürürlüğe
girdiği andan itibaren hukuksal sonuç meydana getireceğinden 5685 sayılı kanunla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliklerin bu davada uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi gerekir.
O halde mahkemece, 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükümlerinin bu davada uygulanıp uygulanmayacağı inceleme ve araştırma konusu yapılmalı, başka bir anlatımla yaylak olması nedeniyle diğer koşullar gerçekleşmişse yasa uyarınca ... adına tescil edilmesi gereken taşınmaza davacıların emlak ve rayiç bedeli toplamının yarısının depo ettirilmesine karar verilmeli ve belirlenen bedelin davacılarca depo edilip, edilmemesine göre bir hüküm kurulmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.11.2015 tarihli, 2014/14-1313 E. 2015/2411 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Mahkemece belirtilen bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacılar vekilini temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.