16. Hukuk Dairesi 2015/16437 E. , 2017/5363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 682 ada 145 parsel sayılı 5.265,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adlarına tarla vasfıyla tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde 15 yılı aşkın bir zamandan beri tarımsal faaliyette bulunulmadığı, davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazın tesis kadastrosu sırasında hangi sebeple tespit harici bırakıldığı hususu sorulmamış, dosya arasına getirtilen 1987 tarihli tek hava fotoğrafı üzerinde, konusunda uzman olmayan, Kadastro Müdürlüğünde görevli teknik bilirkişi ve orman mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yaptırılmış, ziraat bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmede taşınmazın yaklaşık olarak 1/3"lük bölümünün 20 yıldan fazla bir zamandır kullanıldığı, kalan bölümünde ise tarım yapıldığına dair herhangi bir emareye rastlanmadığı bildirilmesine rağmen, teknik bilirkişiden bu bölümleri gösterir rapor aldırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve değerlendirme ile karar verilemez. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ne zaman başlayıp bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden dava konusu taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki ziraat bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiden yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarını takibe imkan verir, ziraat bilirkişi raporunu izlemeye elverişli rapor aldırılmalı, komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor aldırılmalı; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmaz ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde dava konusu taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli ve mahkemece onaylanmasını müteakip dosya arasına konulmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.