Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2499
Karar No: 2014/8960
Karar Tarihi: 04.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2499 Esas 2014/8960 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2499 E.  ,  2014/8960 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/02/2012
    NUMARASI : 2011/494-2012/58

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının elektrik abonesi olan müvekkilinin iş yerinde davalı elemanları tarafından yapılan kontrol sonucunda müvekkilinin akım trafolarında 75/5 amper yazdığı, oran testi sonucunda gerçek oranın 150/5 amper olduğunun belirlendiği gerekçesiyle ek tüketim faturası düzenlendiğini ileri sürerek davalıya ek tüketim faturasından dolayı borçlu olunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iş yerinde yapılan denetim sonucunda davacıya ait akım trafolarının etiketlerinde 75/5 amper yazdığı hâlde yapılan oran testi sonucunda gerçek oranın 150/5 amper olduğunun tespit edilmesi üzerine ek tüketim faturasının tahakkuk ettirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda akım trafosunun dönüştürme oranının hatalı olması sebebiyle %50 oranında eksik tüketim kaydettiği, tahakkuk ettirilecek ek tahakkukun başlangıç tarihinin sayaç ve ölçü devrelerinin kontrol işleminin yapıldığı 26/02/2007 tarihi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya elektrik borcunun 361,99 TL olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 06/07/2011 tarih 2010/14524 Esas, 2011/9532 Karar sayılı ilamı ile; davanın İİK"nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, mahkemece HUMK"nun 74. maddesi de gözetilerek taleple bağlılık kuralı çerçevesinde davacının borçluluk durumu saptanarak borçlu olmadığı miktar yönünden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken, borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırılığı gerekçesiyle, hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık; davalı dağıtım şirketinin, çarpan farkını yanlış uygulayarak (150/5 amper yerine 75/5 amper) hatalı ödeme bildiriminde bulunması nedeniyle, bu olayda kusuru bulunmayan davacı abonenin tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle, davanın yasal dayanağını oluşturan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 44. maddesi ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinin irdelenmesinde yarar vardır.
    09/11/1995 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin “Abonenin Kusuru Dışındaki Hususlar” başlıklı 44. maddesinde; “Abonenin kusuru dışında olan hususlara kaçak elektrik işlemi uygulanmaz. Ancak kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı dışında kalan hatalı okuma, hatalı hesaplamalar sonucunda şirket veya müşteri lehine doğan alacaklarda doğru kaydetmiş sayaç değerleri var ise sayaç değerleri, yok ise 41. maddeye göre ortalama aylık tüketim hesaplanarak ait olduğu tüketim dönemlerindeki birim fiyatlar dikkate alınmak suretiyle fatura düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
    Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde ise; “Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır.
    Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren (1) yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24. madde hükümleri uygulanmaz.
    İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç (10) iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır.
    İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi hâlinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren (10) iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları perakende satış şirketi tarafından en geç (3) iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir.
    İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması hâlinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde; anılan hükümlerin, yanlış çarpım faktörü uygulanması sonucu dağıtım şirketi lehine doğan alacaklarda, tüketimin hesaplanacağı süre konusunda bir sınırlama getirmediği, dolayısıyla gerek önceki yönetmelik gerekse de yürürlükte olan yönetmeliğe göre ödeme bildirimine ilişkin bu ve benzeri hatalar açısından, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanması gerektiği ortadadır.
    Ancak, (davacı yanında) davalı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Akım trafosunun dönüştürme oranının hatalı olması nedeniyle (150/5 amper yerine 75/5 amper) %50 lik eksik tüketim faturalandırılmasında, davalı tarafından yapılması gereken kontrol ve testlerin ilk devreye alma sırasında ve daha sonraki sürede yapılmaması, yapılmış ise eksik veya hatalı yapılması yada sayaç okumalarında fark edilmemesi gibi sebeplerden dolayı (davacı ile birlikte) davalının da kusurlu olduğu, dolayısıyla BK"nun 98/2. maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken BK"nun 44. maddesi uyarınca (davacı ile birlikte) davalının da müterafik (%50) kusurlu olduğu açıktır. (HGK"nun 22/05/2012 günlü ve 2002/19-340 E.-2002/420 K., 13. Hukuk Dairesinin 19/01/2004 günlü ve 2003/321 E.- 2003/72 K. sayılı ilamlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir ).
    Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda belirtilen ilke ve esaslar doğrultusunda konusunda uzman (üçlü) bilirkişiden rapor alınarak, belirlenecek tüketim bedelinden, (davacı yanında) davalının da müterafik kusuru nedeniyle 818 sayılı BK"nun 98/2. maddesi delaletiyle 44. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi