Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2015/15
Karar No: 2015/234

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/15 Esas 2015/234 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Söke Sulh Ceza Mahkemesi, basit cinsel taciz suçlamaları nedeniyle sanığı beraat ettirdi. Ancak mahkeme kararı, katılan tarafından temyiz edildi ve Yargıtay 14. Ceza Dairesi, sanığın suçunu işlediğine karar verdi. Söke 1. Sulh Ceza Mahkemesi, sanığın suçsuz olduğunu savunarak, ilk kararı onadı. Ancak, Cumhuriyet savcısı ve katılan tarafından temyiz edildi ve bu durum Ceza Genel Kurulu tarafından değerlendirildi. Karar, TCK'nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/1-8. maddeleri uyarınca, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerektiğini belirtti. Suç, TCK'nun 105/2. maddesinde üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasını gerektiriyor. Asli dava zamanaşımı, sekiz yıl iken kesintili dava zamanaşımı oniki yıl. Yargıtay'ın anılan kararı, Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderildi.
Ceza Genel Kurulu         2015/15 E.  ,  2015/234 K.
  • ASLİ VE KESİNTİLİ DAVA ZAMANAŞIMI
  • CİNSEL TACİZ SUÇU
  • KESİNTİLİ ZAMANAŞIMI
  • DAVA ZAMANAŞIMI
  • DAVA ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ VE DURDURULMASI
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 66
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 67
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 105
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 322
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 223

"İçtihat Metni"

Basit cinsel taciz suçundan sanığın beraatına ilişkin, Söke Sulh Ceza Mahkemesince verilen 20.02.2007 gün ve 697-105 sayılı hükmün katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesince 24.02.2012 gün ve 3580-2161 sayı ile;
"Mağdurenin aşamalardaki istikrarlı anlatımları, tanık beyanı ve dosya içeriğinden, sanığın cinsel taciz eyleminin sabit bulunduğu halde, cezalandırılması yerine beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Söke 1. Sulh Ceza Mahkemesi ise 05.12.2012 gün ve 235-447 sayı ile;
"Sanığın katılana cinsel tacizde bulunmadığını savunduğu, hassas bir konuda namus ve iffetini ortaya atarak iftira etmesi için sebep bulunmayan şikâyetçinin iddialarının kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgu olarak kabul edildiği dikkate alındığında, suçu işleyip işlemediği hususunda şüphe oluştuğu, eylemlerinin şikâyetçi tarafından yanlış yorumlanmış olabileceği, şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sadece kuvvetli şüphe sebebi olarak kabul edilen şikâyetçinin anlatımı ve çelişkili tanık beyanı gerekçe gösterilip, yüz kızartıcı bir suçtan cezalandırılmasının mümkün olmadığı" şeklindeki gerekçeyle direnerek, ilk hükümde olduğu gibi sanığın beraatına karar vermiştir.
Hükmün Cumhuriyet savcısı ve katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.10.2014 gün, 98443 sayı ve onama istekli tebliğnamesiyle 14. Ceza Dairesine, anılan dairece de Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın cinsel taciz eyleminin sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
TCK"nun 66. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle ortadan kalkacağı düzenlenmiş, birinci fıkrasının (e) bendinde beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezalarını gerektiren suçlarda bu sürenin sekiz yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı kanunun 67/4. maddesi uyarınca kesen bir nedenin varlığı halinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak ve ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
Ceza Genel Kurulunun 26.06.2012 gün ve 978–250 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hallerden biri olan zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi halinde mahkeme ya da Yargıtay, resen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanığa atılı cinsel taciz suçunun cezası, 5237 sayılı TCK"nun 105/2. maddesinde üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası olup, aynı kanunun 66/1-e maddesi uyarınca bu suçun asli dava zamanaşımı sekiz yıl, 67/4. maddesi göz önüne alındığında kesintili dava zamanaşımı oniki yıldır.
Daha ağır başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemle ilgili olarak, sanık hakkında dava zamanaşımını kesen en son işlem 13.12.2005 tarihli sorgu olup, anılan tarihten sonra dava zamanaşımını kesen veya durduran hiçbir sebebin gerçekleşmediği gözetildiğinde, TCK"nun 66/1-e maddesindeki sekiz yıllık asli dava zamanaşımı, dosya Ceza Genel Kuruluna intikal etmeden 13.12.2013 günü gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeni ile bozulmasına, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 322. maddesiyle tanınan yetkiye dayanılarak TCK"nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/1-8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Söke 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05.12.2012 gün ve 235-447 sayılı hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımının nedeniyle BOZULMASINA,
Ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK"nun, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/1-8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.06.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi